UAD duruşmasında Güney Afrika: Son 4 ayda 30 bin Filistinli öldürüldü
Uluslararası Adalet Divanı (UAD) duruşmasında Güney Afrika, son 4 ayda 30 bin Filistinli öldürüldüğünü, bunlar sadece istatistik değil, Filistin halkının etten ve kemikten kanları olduğunu belirtti.
Uluslararası Adalet Divanı (UAD) duruşmasında Güney Afrika, son 4 ayda 30 bin Filistinli öldürüldüğünü, bunlar sadece istatistik değil, Filistin halkının etten ve kemikten kanları olduğunu belirtti.
Ankara
Güney Afrika heyeti, Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarının ele alındığı duruşmalarda İsrail'i kendisini sınırlandırılamaz görmekle ve mahkemenin tedbir kararlarına uymamakla suçladı.
- Adalet Divanında İsrail'in Filistin'i işgalinin hukuki sonuçlarına ilişkin duruşmalar başladı
- GÖRÜŞ- UAD davasında 52 ülkenin sunumu ne anlama geliyor?
- İsrail, UAD'de Filistin'i işgalinin hukuki sonuçlarına ilişkin duruşmayı tanımadığını duyurdu
- Filistinli Bakan Maliki, ülke halkının çektiği acıların kaynağının "apartheid rejimi" olduğunu belirtti
- Filistinli yetkililer Uluslararası Adalet Divanından İsrail işgaline karşı adalet bekliyor
"İsrail, uluslararası hukuka açıkça meydan okuyarak işgalini sürdürmüştür"
İsrail'in Filistin'de işgalini 56 yıldır devam ettirdiğine işaret eden Madonsela, "İsrail, uluslararası hukuka ve yüzlerce BM kararına açıkça meydan okuyarak ve uluslararası toplumdan gelen tepkilere kulak tıkayarak işgalini sürdürmüştür." dedi. Madonsela konuşmasını şöyle sürdürdü: "Son 4 ayda 30 bin Filistinli öldürüldü. Bunlar sadece istatistik değil, Filistin halkının etten ve kemikten kanlarıdır. Bu nedenle 'İsrail'in on yıllardır süren cezasızlığı ne zaman sona erecek?' diye sormak zorundayız. Geçtiğimiz 136 gün boyunca dünya Gazze'ye yönelik amansız saldırıları her gün dehşet içinde izledi. İsrail'in Gazze'ye yönelik son askeri harekatının vahşeti, şiddeti ve Divan'ın 26 Ocak'ta verdiği tedbir kararları dahil olmak üzere uluslararası hukukun çiğnenmesi, İsrail'in Filistinlilere karşı eylemlerinde kendisini sınırlandırılamaz gördüğünün en açık göstergesidir." Uluslararası toplumun İsrail'i politikaları ve eylemlerinden sorumlu tutma konusundaki isteksizliğinin İsrail yönetimini saldırılara devam etme konusunda cesaretlendirdiğini belirten Madonsela, "İsrail, hukuka aykırı eylemlerine daha da ahlaksızlaşarak ve kan dökerek devam etmektedir. Bu eylemler, Divan’ın onları makul şekilde soykırımcı bulmasına yol açacak kadar ciddi niteliktedir." diye konuştu. Madonsela, Filistin'in "kendi kaderini tayin etme hakkının" olduğunu ve bu hakkın kullanılmasına izin verilmesi gerektiğini vurgulayarak, "İsrail, Batı Şeria'da Filistinlilere ağır koşullar dayatırken, Yahudi yerleşimciler için genişleme ve sömürü devam ediyor. Bu, bize göre apartheid'dir. 21. yüzyılda yerleşimci sömürgeciliğine yer yoktur. İsrail apartheid'i sona ermelidir." dedi."Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını kullanmasına izin vermelidir"
Güney Afrika Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Departmanı, Baş Hukuk Müşaviri Pieter Andreas Stemmer de İsrail'in Filistin'deki işgali ve buradaki eylemlerinin uluslararası insancıl hukuku ve insan hakları hukukunu ihlal ettiğini dile getirerek, "apartheid" suçunun uluslararası hukukun emredici nitelikte yasakladığı bir kuralı olup tüm devletleri bağladığını hatırlattı. İsrail'in işgali "derhal ve koşulsuz olarak" sona erdirmesi gerektiğini vurgulayan Stemmer, "Filistin mülkleri eksiksiz şekilde iade edilmeli ve Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını nihayet kullanmasına izin vermelidir." ifadelerini kullandı. Stemmer, İsrail'in Filistin'deki işgalini tanımamanın ülkeler için uluslararası hukukun yükümlülüğü olduğunu hatırlatarak, üçüncü devletlerin UAD'den çıkan kararların hayata geçirilmesi için var güçle çalışması gerektiğini söyledi.Hollanda, Uluslararası Adalet Divanı duruşmasında İsrail'i işgali ilhaka dönüştürmekle suçladı
Duruşmalarda Hollanda adına sözü alan Dışişleri Bakanlığı Hukuk Danışmanı ve Amsterdam Üniversitesi Uluslararası Hukuk Profesör René Lefeber, İsrail'in Filistin topraklarını yasa dışı işgali hakkında, "Hollanda, işgalin doğası gereği geçici güç kullanımı olduğunu, zira kalıcı olması halinde ilhak olarak nitelendirileceğini vurgulamaktadır." dedi.
Lefeber, işgal hukukuna göre işgalci gücün kendi nüfusunu söz konusu topraklara yerleştiremeyeceğine dikkati çekerek, "İşgal altındaki topraklar üzerinde egemenlik kurulamaz ve işgal altındaki topraklar ilhak edilemez." ifadesini kullandı.