Trump’ın politikaları ABD ekonomisinin daralmasına neden oldu

ABD ekonomisi, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,3 daraldı. ABD’de ekonomi, 2024’ün son çeyreğinde yüzde 2,4, geçen yıl genelinde ise yüzde 2,8’lik büyüme performansı göstermişti.

En son 2022’nin ilk çeyreğinde yüzde 1 daralan ABD ekonomisi, 12 çeyrek sonra küçülmüş oldu.

Analistler, ABD Başkanı Donald Trump’ın politikalarının makroekonomik verilerde görülmeye başlandığını ve resesyon endişelerinin tetiklendiğini belirtti.

Tüketici harcamalarındaki yavaşlama ve federal harcamalardaki keskin düşüş de ABD ekonomisinin küçülmesinin sebepleri arasında yer alıyor.

ABD’nin büyüme rakamlarının şaşırtıcı olmadığını dile getiren analistler, şirketlerin gümrük vergilerinden kaçınmak için çok fazla mal ithal ettiğini ve bunun da ticaret dengesini bozduğunu ifade etti.

“Amerikan ekonomisinin daralmaya gitmesi Trump’ın başkanlığa gelmesiyle beklenen bir şeydi”

Vadeli işlem ve emtia piyasaları uzmanı Zafer Ergezen, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, “Aslında Amerikan ekonomisinin daralmaya gitmesi Trump’ın başkanlığa gelmesiyle birlikte beklenen bir şeydi diyebiliriz.” dedi.

Trump’ın başkanlığa gelmesiyle ticaret savaşlarını başlattığını aktaran Ergezen, tarifelerle ticarette zaten bir yavaşlama beklendiğini ifade etti.

Ergezen, “Aslında Trump’ın uygulamış olduğu ekonomik ve siyasi politikalarla küresel ticarette bu yavaşlama bekleniyordu ama ilk tepkiyi de ABD tarafında görmeye başladık. Trump ABD’yi yeniden büyük yapmaya çalışırken daralmasına neden oldu.” değerlendirmesinde bulundu.

Tarifelerin artışıyla ABD’nin ithal ettiği birçok ürüne ilave vergiler çıktığını, birçok ürünün ithal edilemez veya maliyeti artırır hale geldiğini, bunun da talebi yavaşlatan unsurlardan biri oluğunu belirten Ergezen, şunları kaydetti:

“Talepten ziyade arzın azalmaya başladığını da görüyoruz. Doğal olarak bu da ABD ekonomisinde o daralmaya giden yolu açan unsurlardan bir tanesi.
Çünkü aynı şekilde karşı ülkeler de ABD’nin ihraç ettiği ürünlere ilave tarifeler, yani karşı tarifler uygulamış durumda. Talebi karşılayacak ürünler de gelemiyor ve böyle bir durumda Amerikan ekonomisinin daralmaya girmesi normal karşılanabilir.”

“Fed’den faiz indirimi hamleleri görebiliriz”

Avrupa ve Çin ekonomilerinin zaten yavaşladığını vurgulayan Ergezen, şöyle devam etti:

“Ekonomide sıkıntılar vardı ki merkez bankalarının faiz indirimine başlamasıyla birlikte buradaki ekonomik büyümedeki yavaşlamanın tekrar toparlanmasını bekliyorduk aslında bu sene içerisinde. Fakat Trump bu işleri bir miktar tersine çevirdi. İlave tarifelerin ticaret savaşlarına yol açmış olması maalesef ekonomilerdeki toparlanmanın daha geç gerçekleşeceğini bize işaret ediyor. İlave tarifelerle birlikte faizlerin yüksek kalacağı beklentisi var. Faizler daha uzun süre yüksek kalacak. Merkez bankalarının faiz indirimleri belki o kadar hızlı gerçekleşmeyecek.”

ABD’deki daralmayla belki bu durumun değişebileceğini dile getiren Ergezen, küresel ticarette yavaşlamanın devam ettiğini ve bunun enflasyonun yüksek kalmasına neden olduğunu söyledi.

Ergezen, enflasyonun yüksek kalmasının da faizlerin yüksek kalmasına yol açtığına işaret ederek, “Zaten Trump’ın özellikle Fed Başkanı Jerome Powell’dan şikayet etmesinin, faizleri indirmemelerinden şikayet etmesinin en büyük sebebi bu. Bu Fed’in veya merkez bankalarının faiz indirimlerini hızlandırmasına yol açabilir. Fed’den bu dönem içerisinde belki faiz indirimi hamleleri görebiliriz.” ifadelerini kullandı.

Küresel ticaretteki yavaşlamanın küresel büyümenin yavaşlayacağı anlamına geldiğini söyleyen Ergezen, burada özellikle enflasyonun ne olacağının önem taşıdığını vurguladı.

Ergezen, petrol fiyatlarındaki düşüşün enflasyonu baskılayan unsurlardan olduğunu, diğer taraftan petrolde şu anda enflasyona neden olacak çok fazla hareket de görülmediğini kaydetti.

Ancak tarifelerdeki artışın emtia fiyatlarında artışa neden olmasa bile tüketici fiyatlarında artışa yol açılabileceğini ifade eden Ergezen, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu ortamda da faiz indirimleri gerçekleşir mi? İşte bunu takip ediyor olacağız. Kafalarda bir miktar soru işareti olacak. Dünya için ‘Resesyona giriyor muyuz, girmiyor muyuz?’ Bu sorular gündeme geliyor olacak. Bir süre piyasada resesyon konusunu çok fazla duyuyor olabiliriz.”

KAYNAK AA