40,6141$% -0.1
47,4317€% -0.1
54,6815£% 0.58
4.421,10%0,42
7.196,00%0,39
4723710฿%0.70955
Guillain-Barre sendromu teşhisi konan vakalarda başlangıçta uzuvlarında zayıflama ve yürüme güçlüğünden durumu hızla kötüleşip yoğun bakım ünitelerinde solunum cihazına bağlanmayı gerektirenlere kadar farklı belirtiler gözlemleniyor.
Yaklaşık 2 yıldır süregelen İsrail saldırıları nedeniyle tıbbi altyapının çöktüğü; sağlık ekipmanında sıkıntılar yaşandığı Han Yunus’un Nasır Tıp Merkezinin de bu vakalar karşısında yetersiz kaldığı belirtiliyor. Hastane yetkilileri, hastalığın teşhisinde ve tedavisinde ciddi zorluklarla karşılaşıyor.
Guillain-Barre sendromunun, çocuklar arasında hızla yayıldığı ifade ediliyor. Hastanelerde hastalık onları tüketmeden önce açlıktan bitkin düşmüş, ileri derecede zayıflamış hareketsiz bedenler ve solgun yüzlü hastalar görülüyor.
Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Munir el-Burş, 5 Ağustos’ta yaptığı yazılı açıklamada, aralarında 15 yaş altı 2 çocuğun da bulunduğu 95 yeni “Guillain-Barre” vakasının teşhis edildiğini belirtti.
Vakaların 45’inin çocuk olduğunu ve bu sayının normalde yılda yalnızca bir vaka olarak görüldüğünü vurgulayan Burş, İsrail ablukası sonucu yetersiz beslenme ve su kirliliği nedeniyle sendromun hızla yayıldığı konusunda uyarıda bulundu.
Nasır Tıp Merkezi bünyesindeki Tahrir Çocuk ve Kadın Doğum Hastanesi Müdürü Ahmed Ferra, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Bu tehlikeli hastalık benzeri görülmemiş bir hızla yayılmaya başladı; periferik ve serebral sinirleri etkiliyor ve felce yol açabilir. İsrail saldırılarından önce senede bir ya da iki vaka tespit ediliyordu. Son zamanlarda ise Guillain-Barre sendromu vakaları yükseldi.” diye konuştu.
Hastane müdürü, bu sendromda, alt ekstremitelerde (uyluklar, alt bacaklar ve ayaklardan) zayıflamayla başladığını; daha sonra merkezi sinir sistemine ilerleyerek solunum sinirlerini de etkileyebildiğini; acil müdahale gerektirebileceğini ifade etti.
Filistinli Doktor Ferra, “5 Ağustos’a kadar 3 çocuk Guillain-Barre sendromunun komplikasyonları nedeniyle hayatını kaybetti. Aynı hastalıktan muzdarip çok sayıda çocuğun da desteğe ihtiyaç var.” dedi.
Gazze’de gerekli tıbbi ekipmanların bulunmaması nedeniyle doktorların sınırlı tanıya güvenmek zorunda kaldığını söyleyen Ferra, “Sağlık altyapısının tahrip olması nedeniyle içme suyuna kanalizasyon suyunun karışması hastalığın ve virüslerin yayılmasına sebep oluyor.” dedi.
Ferra, Gazze’de sayısı 2 milyona ulaşan yerinden edilen Filistinlilerin büyük bir sağlık felaketiyle karşı karşıya kaldığının altını çizdi.
Filistin Su İdaresi verilerine göre, Gazze’de su ve kanalizasyon tesislerinin yüzde 85’inin ciddi hasar gördüğünü halkın kullanımına sunulan su miktarının neredeyse yüzde 80 azaldı.
Gazze’de kişi başına düşen su tüketim miktarı, Dünya Sağlık Örgütü’nün acil durumlarda tavsiye ettiği günlük 20 litrelik asgari su ihtiyacının altında kalarak, 5 litrenin altına düştü.
Gazze’deki Sağlık Bakanlığından 22 Temmuz’da yapılan yazılı açıklamada da sadece haziran ve temmuz aylarında 45 akut felç vakasının kayda geçtiği belirtildi. Bu artışın kötüleşen çevre ve sağlık koşullarının doğrudan sonucu olduğu kaydedildi.
Gazze’nin güneyindeki Han Yunus kentinde bulunan Nasır Hastanesinde yatan 11 yaşındaki Meram Zareb, Guillain-Barre sendromu nedeniyle hareket etme ve konuşma kabiliyetini kaybetmiş bir şekilde yardım bekliyor.
Meram’ın annesi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Meram aniden yürüme yetisini kaybetti ve doktorlar onun ilerleyen bir felce uğradığını söyledi. Hastalığın nedeni zayıf bağışıklık sistemi ve su kirliliği. Çevremizdeki her şey sağlıksız, yiyecek ve su yok.” dedi.
Adının açıklanmasını istemeyen Filistinli anne, tedavi eksikliğinden yakınarak, “Meram bugün hiçbir ihtiyacını karşılayamaz hale geldi. Hareket edemiyor, elleriyle hiçbir şeyi tutamıyor, hatta konuşma yetisini bile kaybetti.” ifadelerini kullandı.
Hastalığın kızının sinir sistemini tamamen etkilediğine dikkati çeken anne, “Yutmada güçlük çekiyor, sürekli baş ağrısı çekiyor, tedavi olmadan onu nasıl kurtaracağımızı bilmiyoruz.” şeklinde konuştu.
İsrail’in saldırıları ve ablukasıyla aç bırakma politikası sürdürdüğü Gazze Şeridi, temiz su, insani yardım, tıbbi malzeme ve ilaç gibi eksiklikler nedeniyle insani bir felaketi yaşıyor.
Tedavi imkanlarının son derece gerilediği, hastanelerin yetersiz kaldığı Gazze’de İsrail tedavi bekleyen hasta ve yaralıların da Gazze’den çıkışına müsaade etmiyor.
Nüfusu yaklaşık 2,3 milyon olan Gazze’de İsrail saldırıları ve sürgün emirleriyle yerinden edilenlerin sayısının 2 milyona ulaştığı, çok sayıda kişinin defalarca yerinden edildiği belirtiliyor.
Temel malzemelerden yoksun bir şekilde yerinden edilen Filistinliler, derme çatma çadırlarda veya aşırı kalabalıklar içinde hijyen malzemelerinin eksikliğinde lavaboların bile yetersiz olduğu, bulaşıcı hastalıkların yayıldığı okullarda hayatta kalmaya çalışıyor.
İsrail ordusu ise günlük düzenlediği saldırılarla yerinden edilenlerin çadırlarını ve barındığı sivil noktaları bombalıyor.
İsrail’in Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda en az 61 bin 258 Filistinli hayatını kaybetti, 152 bin 45 kişi de yaralandı.
KAYNAK AA
Azerbaycan-Ermenistan barış süreci kapsamında Washington’daki üçlü zirvede barış anlaşmasının paraflanması bekleniyor