İsrail’in Gazze’ye düzenlediği son saldırılarda 48 Filistinli hayatını kaybetti

❮❯

İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları sürüyor

Gazze Şeridi’ne aralıksız ve yoğun saldırılarını sürdüren İsrail ordusunun hedefinde, yerinden edilen Filistinliler ve evleri bombalanan siviller vardı.

• İsrail’in Gazze’ye saldırılarında 7 Ekim’den beri 931 bebek öldürüldü

Gazze’nin orta kesimlerindeki Bureyc Mülteci Kampı’nda İsrail ordusu bir evi hedef alarak korkunç bir katliama imza attı.

Gazze’nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde bulunan Aksa Şehitleri Hastanesi’nden bir kaynaktan edinilen bilgiye göre, İsrail ordusunun “el-Karinavi” ailesine ait evi hedef alması sonucu aralarında kadın ve çocukların bulunduğu 24 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

Görgü tanıkları, “Hedef alınan evde yaşayanlar vardı ve ev nüfusun yoğun olduğu bir yerleşim bölgesinde yer alıyordu. Bu sebeple çok sayıda can kaybı ve yaralanma oldu.” bilgisini paylaştı.

Tanıklar, İsrail saldırısında hedef alınan evin çevresindeki evlerin de büyük zarar gördüğünü paylaştı.

Sivil savunma ve sağlık ekiplerinin yeterli donanıma sahip olmadığını aktaran tanıklar, hedef alınan ev ile yakınındaki evlerde enkaz altında kalanların çıkarılması için çalışmaların sürdüğünü belirtti.

Sağlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre de İsrail ordusuna ait insansız hava aracının Gazze kentinin kuzeyinde bir grup Filistinliyi hedef alması sonucu ölen biri çocuk, 7 Filistinlinin cenazesi Şifa Hastanesine getirildi.

İsrail savaş uçaklarının Gazze kentinin doğusunda “Ebu el-Kas” ailesine ait evi bombalaması sonucu 2 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı ve en az 20 kişi enkaz altında kaldı.

İsrail ordusunun Gazze’nin kuzeyindeki Cibaliya beldesinde Azzam ailesine ait ev ile bir anaokulunu bombalaması sonucu 2’si çocuk 7 Filistinli öldü.

Gazze’nin güneyindeki Han Yunus’ta İsrail ordusunun insani yardım dağıtım merkezine giden Filistinlileri hedef alması sonucu 3 kişi yaşamını yitirdi.

Filistin haber ajansı WAFA’ya göre, Gazze’nin güneyindeki Han Yunus kentinde İsrail ordusuna ait insansız hava aracının bir grup Filistinliyi hedef alması sonucu bir adam ve hamile eşi yaşamını yitirdi.

İsrail ordusunun Gazze’nin orta kesimindeki Deyr el-Belah kentinde yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı çadırı bombalaması sonucu 13 yaşındaki Ahmed Avvad hayatını kaybetti.

Han Yunus’un Kiyzan en-Neccar bölgesinde de İsrail ordusunun düzenlediği saldırıda 1 Filistinli öldü.

Kentin Abasan el-Kebira bölgesinde ise sağlık ekipleri bir Filistinlinin naaşını enkaz altından çıkardı.

Can kaybı 54 bin 249’a yükseldi

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 54 bin 249’a yükseldi.

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.

Son 24 saatte Gazze’deki hastanelere 67 ölü ve 184 yaralının getirildiği kaydedildi. Bu sayıların, erişimdeki zorluk nedeniyle Gazze Şeridi’nin kuzeyini oluşturan Beyt Lahiya, Beyt Hanun ve Cibaliya’daki hastaneleri kapsamadığının altı çizildi.

İsrail ordusunun Gazze’de 19 Ocak’ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart’tan bu yana düzenlediği saldırılarda 3 bin 986 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 11 bin 451 kişinin de yaralandığı belirtildi.

“Yiyecek bulabilmek için ölüme gidiyoruz”

Öte yandan İsrail’in aylarca ambargo altında tuttuğu Filistinliler, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Refah’ın kuzeybatısındaki Morag Koridoru’nda bulunan yardım dağıtımının üçüncü gününde bölgeye akın etti.

“Gazze İnsani Yardım Vakfı”nın kontrolündeki dağıtım noktasında bulunan az miktardaki yardımı alan Filistinliler, yardım kolileri ile geri dönerken görüntülendi.

Çocuklarına yiyecek bulabilme umuduyla dağıtım noktasına gelen Filistinli Rihab Ebu Şeluf, yardımların çok az sayıda olduğunu ve insanlara yetmediğini aktardı.

Filistinli kadın, birkaç un çuvalını insanları öldürmek için koyduklarını dile getirdi.

Filistinli kadın “Eğer bize yardım veriyorlarsa neden üzerimize ateş açıyorlar? Bu yardımlar güvenilir değil. Biz ölüme gidiyoruz.” diyerek karşı karşıya kaldıkları durumu özetledi.

Gazze’deki hükümet: İsrail’in yardım girişini engellemesi bölgedeki insani felaketi daha da kötüleştiriyor

Gazze’deki hükümetin Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, “İşgalci İsrail’in sınır kapılarını kapatmaya, insani yardımların girişini engellemeye devam etmesi, uluslararası kuruluşların çalışmalarını aksatması, açlık çeken insanlar için sınır kapılarında yığılan tonlarca gıda ve unun ulaştırılmasını engellemesi nedeniyle Gazze Şeridi’nde felaket boyutundaki insani durum, artan açlık ve gıda güvensizliğiyle daha da kötüleşiyor.” ifadesi kullanıldı.

İsrail’in “aç bırakma” uygulamasının uluslararası insancıl hukukun ve Cenevre Sözleşmelerinin açık bir ihlali olduğu vurgulandı.

Açıklamada, İsrail’in Gazze’deki sivillere karşı gıdayı bir silah olarak kullanması “en sert ifadelerle” kınandı.

İnsani yardımların engellenmesi tam anlamıyla savaş suçu

Gazze Şeridi’ne insani yardım ulaştırılmasının engellenmesinin ise “tam anlamıyla savaş suçu” olduğunun altı çizildi.

Gazze’deki yaklaşık 2,4 milyon sivilin hayatını tehdit eden ve giderek kötüleşen insani felaketten tamamen İsrail’in sorumlu olduğuna dikkat çekilirken, uluslararası topluma, Birleşmiş Milletlere ve Uluslararası Kızılhaç Komitesine “derhal hukuki ve insani sorumluluklarını üstlenme, sınır kapılarını tamamen ve şartsız şekilde açması için Tel Aviv yönetimine baskı yapma ve İsrail’in aç bıraktığı insanlara yiyecek, ilaç ve temel ihtiyaçların temini için acil harekete geçme” çağrısı yapıldı.

Uluslararası toplum, sessiz kalarak İsrail’in Gazze’de işlediği suçlara ortak oluyor

Açıklamada ayrıca, uluslararası toplumun sessizliğinin İsrail’in Gazze’de işlediği suçlara “ortak olmak” anlamına geldiği, caydırıcı önlemler alma konusundaki tereddüt halinin sürdürülmesinin daha fazla Filistinlinin hayatını kaybetmesine ve daha fazla trajediye yol açacağı vurgulandı.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne insani yardım girişini kısıtlaması ve tekeline almaya çalışması nedeniyle bölgedeki insani felaket gittikçe şiddetleniyor.

İsrail ordusu, Gazze’deki Avde Hastanesine yoğun ateş açarak hastanenin boşaltılmasını istedi

Gazze’nin kuzeyindeki El-Avde Hastanesi, İsrail ordusunun hastanenin yakınında patlayıcı robotları infilak ettirdiğini, hastanenin bina ve tesislerine yoğun ateş açtığını ve tahliye edilmesi talimatı verdiğini duyurdu.

Hastane yönetiminden yapılan yazılı açıklamada, İsrail güçleri tarafından hastane çevresinde çok sayıda tuzaklı robotun patlatıldığı, binalara ve tesislere yoğun ateş açıldığı belirtildi.

Bu saldırıların, sağlık personeli ve içerideki yaralıları korkutmak amacıyla gerçekleştirildiği ifade edilen açıklamada, hastanede 13’ü hasta ve yaralı, 84’ü de sağlık çalışanı olmak üzere 97 kişinin bulunduğu kaydedildi.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki El-Avde ve Endonezya hastanelerine bir haftadan uzun süredir sıkı bir kuşatma uygulayarak içeride hareket eden her şeyi hedef alıyor.

Sağlık yetkilileri, AA muhabirine yaptıkları açıklamada, Avde Hastanesinin boşaltılmasının, Gazze’nin kuzeyinde bulunan Avde, Endonezya ve Kemal Advan hastanelerinin doğrudan hedef alınması ve devam eden abluka nedeniyle hizmet dışı kalması anlamına geldiğini belirtti.

İsrail ordusundan Gazze’nin orta kesimindeki Nusayrat’taki 3 okula saldırı tehdidi

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından yaptığı açıklamada, Gazze’de sivillerin sığındığı biri Birleşmiş Milletlere (BM) ait 3 okulun işaretlendiği bir harita paylaşarak, aralarında BM’ye ait El-Cauni Okulu’nun da bulunduğu yerinden edilmiş Filistinlilerin sığındığı okullarda Hamas mensuplarının bulunduğunu iddia etti.

Filistinlilerden, Hamas mensuplarını “çok geç olmadan” İsrail ordusuna vermelerini isteyen Adraee, saldırı düzenleyecekleri imasında bulundu.

Gazze’deki 2,3 milyon Filistinli nüfusunun yüzde 90’ından fazlası İsrail’in saldırıları karşısında en az bir kere zorla yerinden edilmiş durumda. Gazze’deki Filistinliler, İsrail ordusunun “güvenli bölge” diye açıkladığı noktalara da saldırı düzenlemesi nedeniyle “Gazze’de güvenli yer yok.” sloganını tekrar ediyor.

İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria’da Filistinlilere ait 1 evi yıktı

Filistin resmi ajansı WAFA’da yer alan habere göre, İsrail ordusu Batı Şeria’nın El Halil kentinin batısında yer alan İzna beldesine baskın düzenledi.

WAFA’ya konuşan evin sahibi Vaddah Ebu Cuheyşa İsrail askerlerinin buldozerlerle iki odalı evini yıktığını ve bir kuyuyu da kullanılamaz hale getirdiğini ifade etti.

Haberde nisan ayında işgal güçlerinin İzna beldesinin batısında “C bölgesi” olarak sınıflandırılan alanda beş evi “izinsiz inşa edildiği” bahanesiyle yıktığı da hatırlatıldı.

İsrail ordusu, sık sık işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te “ruhsatsız olduğu” iddiasıyla Filistinlilere ait yapıları yıkıyor.

İsrail makamları işgal altındaki Batı Şeria’nın “C” bölgesinde Filistinlilerin inşaat ve tarım yapmasını engellerken, Filistinliler için ruhsat almanın ise neredeyse imkansız olduğu belirtiliyor.

Filistin yönetimi ile İsrail arasında 1995’te imzalanan “İkinci Oslo Anlaşması” çerçevesinde Batı Şeria; A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.

İşgal altındaki Batı Şeria’nın yüzde 18’ini kapsayan “A bölgesi”nin yönetimi, idari ve güvenlik olarak Filistin’e, yüzde 21’lik “B bölgesi”nin idari yönetimi Filistin’e “güvenliği” İsrail’e devredilirken, yüzde 61’ini kapsayan “C bölgesi”nin “idare ve güvenliği” İsrail’e bırakılmıştı.

İsrail’den işgal altındaki Batı Şeria’da 22 yeni yasa dışı yerleşim kararı

İsrail’in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 1967’de işgal ettikleri Filistin toprakları üzerinde 22 yeni İsrail yerleşimi kurma kararı aldıklarını duyurdu.

Yasa dışı yeni yerleşim yerleri kurma kararının “İsrail’in varlığını tehlikeye atacak bir Filistin devleti kurulmasını önleyeceğini” savunan Smotrich, bir sonraki adımın “Batı Şeria’nın ilhakı” olacağını ileri sürdü.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, karara Smotrich ve Savunma Bakanı Yisrael Katz’ın öncülük ettiğini, bunun “bir nesilde bir defa” yapılacak bir hamle olduğunu dile getirdi.

İşgal altındaki Batı Şeria’nın doğusunda “dört yerleşim yeri kurulacağını” aktaran Netanyahu, bunun “Ürdün sınırını güvence altına alacağını” iddia etti.

Paylaşılan haritalarda, söz konusu 22 yasa dışı yerleşimin Batı Şeria geneline yayıldığı dikkati çekti.

İsrail 7 Ekim 2023’ten itibaren Gazze Şeridi’ndeki saldırıları nedeniyle Uluslararası Adalet Divanı’nda soykırım suçlamasıyla yargılanırken, işgal altındaki Batı Şeria’da da Filistin topraklarını gasbetmeye yönelik adımlarını daha da artırdı.

İsrailli sivil toplum kuruluşu Peace Now (Şimdi Barış) hareketinin raporuna göre, İsrail’in işgal altında bulunan Batı Şeria’daki toprak gaspı 2025’in ilk üç ayında 2024’ün toplamını geçti. Rapora göre, İsrail, Ocak-Mart 2025 döneminde 10 bin 503 yasa dışı yeni konutu onaylarken, 2024’te toplam rakam 9 bin 971 olarak kayıtlara geçti.

İsrail’deki aşırı sağcı partiler ve siyasiler, sık sık işgal altındaki Filistin topraklarında Yahudilerin üstünlüğünü savunarak İsrail’in daha fazla toprak gasbetmesi ve Batı Şeria’yı ilhak etmesi gerektiğini dile getiriyor.

İşgal altındaki Batı Şeria’da 451 bin, Doğu Kudüs’te ise yaklaşık 230 bin İsrailli, Filistin topraklarını gasbediyor. Uluslararası hukuka göre Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki bu gasplar yasa dışı sayılıyor.

Yasa dışı yerleşimlerde yaşayan bu İsrailliler, İsrail kanunlarına tabi tutuluyor. Buna karşın Batı Şeria’da yaşayan yaklaşık 3,4 milyon Filistinli, İsrail ordusunun işgali altında yaşıyor ve İsrail askeri yönetimine maruz kalıyor. İsrail ordusunun, işgal altındaki Batı Şeria’da kontrol noktaları, yol kapatmaları, Filistin beldelerine yönelik baskınları Filistinliler için hayatı dayanılmaz kılıyor. Bunun yanı sıra Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırıları da Filistinlilerin maruz kaldığı diğer bir şiddet unsuru.

KAYNAK AA