İsrail’in Gazze’deki katliamının uluslararası su yollarındaki saldırılarla bağlantısı tartışılıyor
İsrail'in Gazze saldırılarına başladığı 7 Ekim'den bu yana Aden Körfezi'nden Umman Denizi'ne ve hatta Hint Okyanusu'na kadar uzanan bölgede bir dizi faili meçhul saldırı gerçekleşti.
İsrail'in Gazze saldırılarına başladığı 7 Ekim'den bu yana Aden Körfezi'nden Umman Denizi'ne ve hatta Hint Okyanusu'na kadar uzanan bölgede bir dizi faili meçhul saldırı gerçekleşti.
İstanbul
Husiler, Tel Aviv'le bağlantılı gemilere yönelik saldırıların çoğunu üstlenmiş olsa da Kızıldeniz, Aden Körfezi, Umman Denizi ve Hint Okyanusu'nda düzenlenen benzer saldırıları kimse üstlenmezken, bu konuda da Husiler, İran ve Somalili korsanlar işaret ediliyor.
Bu saldırılardan biri İngiltere Deniz Ticareti Operasyonları Kurumunun (UKMTO), 16 Ocak'ta açıkladığı saldırıydı. Olayda, 4 şüpheli tekne, bir gemiye 400 metre mesafeye kadar yaklaştı ancak gemi korumalarının uyarı ateşi açması üzerine tekneler bölgeden ayrıldı.
UKMTO, geminin kime ait olduğu, bandırası ya da saldırganların kimliğiyle ilgili açıklama yapmazken, saldırıyı üstelenen de olmadı.
Ancak saldırının, Eritre'nin güneydoğusunda, Husilerin kontrolündeki Muha Limanı'nın tam karşısına denk gelen Asab Limanı'nın kuzeyinde gerçekleştiği göz önüne alındığında, operasyonun arkasında Husilerin olması pek de uzak bir ihtimal değil.
Zira, Kızıldeniz'in güneyi, Husilerin faaliyet alanı olarak kabul ediliyor. Mesafe ve saldırganların uzun mesafelere yelken açabilen gemiler yerine tekneleri kullanması değerlendirildiğinde saldırının arkasında Somalili korsanların olması pek muhtemel görünmüyor.
İşin ilginç yanı, olayın meydana geldiği Eritre'nin Asab Limanı'nda 2009'dan bu yana bir İran askeri üssü bulunuyor. Daha da tuhafı, İsrail'in de Eritre'deki Dahlak Takımadaları'nda askeri bir üssü ve Emba Soira Dağında bir dinleme üssü bulunuyor olması. İsrail, bunlara ek olarak başkent Asmara'nın doğusundaki Massawa Limanı'nda da askeri varlık gösteriyor.
Orta Doğu'daki en büyük iki "bölgesel düşmanın", Eritre'deki varlığı (güneyde İran, kuzeyde İsrail) bu süreçte hedef haline geldi. Gazze saldırılarının başlamasından 19 gün sonra, karadan işgalinden bir gün önce, 26 Ekim'de, 2 İsrail üssü hedef alındı.
Bu nedenle, Asab Limanı yakınlarında gerçekleşen olayın, İsrail'in Gazze Şeridi'ne başlattığı saldırılarla Husilerin ablukayı kırma girişimi ya da Kızıldeniz'in güneyinde Tahran ile Tel Aviv arasındaki çatışmayla bağlantılı olma ihtimali yüksek.