DOLAR

38,4402$% 0.01

EURO

43,8784% -0.18

STERLİN

51,5826£% -0.31

GRAM ALTIN

4.085,00%-1,14

ÇEYREK ALTIN

6.715,00%-1,30

BİTCOİN

3652149฿%-0.47234

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul AZ BULUTLU 11°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • İmg Haber Ajansı
  • Dünya
  • İsrail’in 378 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze’de can kaybı 42 bin 500’e çıktı

İsrail’in 378 gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze’de can kaybı 42 bin 500’e çıktı

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023’ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı, son 24 saatte 62 kişi artarak 42 bin 500’e yükseldi.

Ankara

Gazze’deki Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’ne 378 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.

İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerinde gerçekleştirdiği saldırılarda 62 Filistinlinin daha öldüğü, 300 kişinin yaralandığı belirtildi.

İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 42 bin 500’e, yaralananların sayısının da 99 bin 546’ya çıktığı kaydedildi.

Açıklamada ayrıca hâlâ enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı yinelendi.

İsrail, Gazze’nin kuzeyinde bir çocuğu İHA ile vurarak öldürdü

İsrail ordusuna ait İHA, Gazze’nin kuzeyinde sokakta yürüyen bir çocuğu gerçek mermilerle hedef aldı.

Bir vatandaşın evinden çektiği ve sosyal medyada yayımlanan görüntülerde, vatandaşların çocuğa yardım etmek için toplandıkları sırada İHA’dan ikinci bir saldırı daha yapılması yer alıyor. Saldırıda çocuk hayatını kaybederken, yardıma gelenlerden de yaralananlar oluyor.

İsrail’in Gazze’nin kuzeyine düzenlediği saldırılarda 9 Filistinli öldü

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde farklı noktalara düzenlediği hava saldırılarında 9 Filistinlinin hayatını kaybettiği belirtildi.

Filistin haber ajansı WAFA’ya göre, İsrail’in saldırılarının hedefi kuzeydeki Gazze kenti ile Cibaliya Mülteci Kampı oldu.

Gazze’nin kuzeybatısındaki En-Nasr Mahallesi’nde bir grup vatandaşı hedef alan insansız hava aracı (İHA) saldırısında, 4 Filistinli ölürken bazıları da yaralandı.

Cibaliya Mülteci Kampı’ndaki Tel ez-Zater Mahallesi’nde bulunan El-Avde Hastanesi yakınlarına düzenlenen saldırıda 2 kişi hayatını kaybetti. Cibaliya’da bir eve düzenlenen saldırıda ise 3 Filistinli öldü, 2 kişi yaralandı.

Öte yandan, Gazze Şeridi’nin kuzeyinde ve Gazze kentinin çeşitli bölgelerinde iletişim ve internet hizmetleri kesildi.

Hamas’tan yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in, 14 gündür soykırıma maruz bıraktığı Gazze’nin kuzeyinde iletişim ve internet hizmetini keserek, Filistinlileri dış dünyadan tecrit etmeyi, göçe zorlamayı ve bir yılı aşkın süredir işlediği soykırımla ilgili gerçekleri gizlemeyi amaçladığı belirtildi.

İsrail’in Gazze’deki Cibaliya Mülteci Kampı’na saldırısında 33 kişi öldü

İsrail, 14 gündür kuşattığı, sağlık sistemini çökerttiği ve iletişim hatlarını keserek insani felakete neden olduğu Gazze Şeridi’nin kuzeyinde akşam saatlerinde Cibaliya Mülteci Kampı ve çevresini yoğun bombardımana tuttu.

Gazze’deki Filistin Hükümeti’nden yapılan yazılı açıklamada, İsrail savaş uçaklarının kampa düzenlediği hava saldırıları sonucu 21’i kadın ve çocuk olmak üzere en az 33 Filistinlinin öldüğü, durumu ağır olanların da bulunduğu 85 kişinin yaralandığı bildirildi.

Enkaz altında hala çok sayıda kişi olduğu tahmin edildiğinden ölü sayısının 50’yi bulmasından endişe duyulduğu belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Filistin halkına karşı yapılan bu soykırımı sessizce izleyen dünya ülkelerinin ahlaki çöküşünü ve İsrail’in Gazze Şeridi’nin kuzeyinde, Cibaliya Mülteci Kampı’nda devam eden katliamını en güçlü şekilde kınıyoruz. Sivil halka, çocuklara ve kadınlara karşı devam eden soykırım ve etnik temizlik suçlarına dünya devletlerinin tepki göstermesini talep ediyoruz.”

Cibaliya Mülteci Kampı ve Gazze’deki diğer sivil hedeflere karşı işlenen soykırım ve etnik temizlik suçlarından, İsrail ile ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve destek veren diğer ülkelerin sorumlu olduğu vurgulanan açıklamada, “Uluslararası toplum ve küresel örgütlerin İsrail üzerinde baskı kurarak Gazze’deki Cibaliya Mülteci Kampı’ndaki soykırımı, Filistin halkına karşı etnik temizliği ve akan kanı durdurmasını talep ediyoruz.” ifadeleri kullanıldı.

Bazı hastalar ilaç bulamıyor, tedavi olamadan ölüyor

Gazze Şeridi’ndeki Sahra Hastaneleri Müdürü Mervan el-Hams, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentinde yer alan Nasır Hastanesi’nde düzenlediği basın toplantısında, İsrail’in 6 Ekim’den beri sıkı ablukaya alarak şiddetli saldırılar gerçekleştirdiği Gazze’nin kuzey bölgesindeki insani durum hakkında bilgi verdi.

İsrail ordusunun, kuzeydeki Filistin halkına karşı toplu katliamlar yaparak bölgeyi yerle bir ettiğini dile getiren Hams, yoğun saldırılar sonucu ölü ve yaralı sayısının fazla olması sebebiyle kuzeydeki hastanelerin hizmet veremeyecek duruma geldiğini ifade etti.

Gazze’nin kuzeyinde yaralıların aciliyet durumuna göre hastaneye kabul edildiğini anlatan Hams, hastanelerde yer olmadığı için sezaryenle doğumların yapılamadığını belirtti.

Hams, Gazze’nin kuzeyindeki hastanelerde ilaç ve tıbbi malzemelerin bitebileceği uyarısında bulunarak, “İsrail’in bölgeyi terk etmeleri yönündeki talimatlarına uymayan Filistinlilerin hayatı tehlike altında.” dedi.

Kuzeydeki sağlık sisteminin 2 haftadan beri İsrail’in yıkıcı saldırılarına maruz kaldığına dikkati çeken Hams, “Bazı hasta ve yaralılar ilaç bulamıyor ve tedavi olamadan ölüyor.” diye konuştu.

İsrail’in bölgedeki internet erişimini kesmesine de değinen Hams, bu nedenle hastanelerdeki çalışmaların aksadığını söyledi.

Hams, “İsrail ordusu, az önce Kemal Advan Hastanesi çevresine ateş açarak hastanedeki herkesi tehdit etti. Gazze Şeridi’nde ve özellikle de kuzeyde Filistinlilere karşı devam eden soykırım savaşının durması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Hams, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki hastanelerin hizmet verebilmesi için yakıt girişine izin verilmesi ve oradaki insanlara insani yardım ulaştırılması çağrısında bulundu.

İsrail, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Endonezya Hastanesini bombaladı

Filistin resmi haber ajansının tıbbi kaynaklardan aktardığı habere göre, İsrail tankları, Endonezya Hastanesini kuşatarak saldırı başlattı. Açılan tank atışları sonucu jeneratörler devre dışı kaldı.

İşgal tanklarının hastanenin ikinci ve üçüncü katlarını bombaladığını, duvarının bir kısmını yıktığını belirten kaynaklar, İsrail güçlerinin hastanenin çevresinde hareket eden herkesi hedef aldığını aktardı.

Endonezya Hastanesi, Kasım 2023’te de benzer kuşatmaya maruz kalmış, İsrail askerlerinin hastaneyi doğrudan bombalaması sonucu çok sayıda kişi ölmüş, çok sayıda yaralı ve hasta da gözaltına alınmıştı.

İsrail’in Gazze’de bir eve düzenlediği saldırıda 5 Filistinli öldü

Filistin resmi haber ajansı WAFA’ya göre, İsrail ordusu, Gazze’nin orta kesimlerindeki Meğazi Mülteci Kampı’nda içinde insanların bulunduğu bir evi hedef aldı.

Saldırıda 5 Filistinli yaşamını yitirirken enkaz altında kurtarılmayı bekleyenlerin olduğu kaydedildi.

İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, Batı Şeria’da Filistinlilere saldırdı

Söz konusu saldırıların adresi Selfit, Nablus, Ramallah, Beytüllahim ve El Halil kentleri oldu.

Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsrailliler, Selfit’e bağlı Yasuf köyünde zeytin toplayan Filistinlilere saldırdı.

Yasuf köyü Meclis Başkanı Vail Ebu Madi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, silahlı bir grup İsraillinin, köye bağlı El-Meşrefe ve El-Kerm bölgelerindeki çiftçilere saldırdığını ve zeytin toplamalarına engel olduğunu söyledi.

Ebu Madi, çiftçilerin, İsraillilerin silah taşıması nedeniyle zeytin toplamayı bırakarak bölgeyi terk ettiğini kaydetti.

Ekim başından bu yana buna benzer 32 saldırının kayıtlara geçtiğini ifade eden Ebu Madi, bu saldırılarda 39 Filistinlinin yaralandığını ve yaklaşık 600 ağaç ve fidenin zarar gördüğünü aktardı.

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre ise Nablus’un doğusundaki Salim köyünde çok sayıda Filistinli İsrail askerlerinin attığı göz yaşartıcı gaz bombasından etkilendi.

İsrail askerleri, Ramallah’ın kuzeyindeki Celezun Mülteci Kampı’nda da gözaltına aldığı bir genci darbetti. Söz konusu gencin kampın girişinde elleri bağlı bir şekilde yerde yatarken çekilen görüntüleri, sosyal medyada yer aldı.

Beytüllahim’in güneyindeki El-Hıdr kasabasına baskın düzenleyen İsrail askerleriyle Filistinli gençler arasında çatışma çıktı. Askerler, Filistinlilere göz yaşartıcı gaz ve ses bombası atarak karşılık verdi.

El Halil’in kuzeyindeki El-Arrub Mülteci Kampı’nda, Hamas lideri Yahya Sinvar’ın İsrail saldırısında hayatını kaybetmesini protesto etmek isteyen Filistinli gençler ile İsrail askerleri arasında çatışma çıktı. İsrail askerleri kamptaki evlere doğru rastgele ateş açtı.

Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi’nin verilerine göre, 7 Ekim 2023-7 Ekim 2024 tarihleri arasında Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler Batı Şeria’da 2 bin 777 saldırı gerçekleştirdi. Bu saldırılarda 19 Filistinli öldü, 1636 kişilik 28 bedevi topluluk yerinden edildi.

Filistin’in BM Daimi Temsilcisi Mansur, ateşkes için her yolu denemeye hazır olduklarını söyledi

Filistin’in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Riyad Mansur, BM’deki gazetecilere, ateşkes için yeni karar tasarısı hazırlığı hakkında bilgi verdi.

Gelecek hafta yeni bir karar tasarısının oylamaya hazır olacağını dile getiren Mansur, burada Gazze’de acilen ateşkes, insani yardımın artırılması ve zorla yerinden edilmenin sonlandırılmasının talep edileceğini bildirdi.

Mansur, “Herhangi bir tabu yok, Gazze’de ateşkes için her yolu deneyeceğiz.” dedi.

Bir ülkenin “hukukun üstünde” gibi davranmasına izin verilmemesi gerektiğinin altını çizen Mansur, BM Güvenlik Konseyinin kararlarının uygulanmasını sağlamak için araçları bulunduğunu kaydetti.

Mansur, uluslararası hukuk ve BM kurallarına uymayan bir ülkenin üyeliğinin de tartışılması gerektiğini vurgulayarak, “Böyle bir ülkenin (İsrail) aramızda yerinin olmaması gerekiyor.” diye konuştu.

Filistin Ulusal Meclis Başkanı Fettuh, Gazze’nin kuzeyindeki insani durumun kötüleştiğini belirtti

Fettuh, yaptığı açıklamada, Gazze’nin kuzeyindeki durumun, İsrail kuşatmasının daha da sıkılaştırılması ve sivillere yiyecek ve su temin edilmesinin engellenmesiyle birlikte ölü ve yaralı sayısının trajik şekilde artmasıyla daha da kötüleştiğini belirtti.

ABD yönetiminin Gazze’deki duruma yönelik tutumunu “utanç verici ve saldırgan” olarak nitelendiren Fettuh, ABD’nin “masum çocukların hedef alınmasında temel bir ortak olduğunu ve insani felaketin devamını desteklediğini” kaydetti.

Gazze’nin Filistin devletinin parçası olduğunu vurgulayan Fettuh, “İşgal ordusunun Gazze’de herhangi bir varlığını kabul etmeyeceğiz.” ifadesini kullandı.

Fettuh, ayrıca uluslararası topluma acilen müdahale etmesi, Gazze’nin kuzeyindeki soykırım ve etnik temizliği durdurması için çağrıda bulundu.

İsrail ordusu, 14 gündür Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı ile Beyt Lahiya ve Beyt Hanun’a yoğun kara ve hava saldırısı düzenliyor.

Hamas, askeri komutanlarından Mahmud Hamdan’ın Refah’taki çatışmalarda öldüğünü duyurdu

Hamas’tan yapılan yazılı açıklamada, Kassam Tugayları’nın Tel Sultan Komutanı Mahmud Hamdan’ın İsrail askerleriyle çıkan çatışmada yaşamını yitirdiği belirtildi.

Açıklamada, Hamdan’ın, Hamas lideri Sinvar’la birlikte İsrail ordusuna karşı girdikleri çatışmada öldüğü ifade edildi.

BM Genel Sekreteri Guterres, Hamas lideri Sinvar’ın ölümünün ardından ateşkes çağrısı yaptı

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, Hamas lideri Yahya Sinvar’ın İsrail saldırısında hayatını kaybetmesine ilişkin, “bunun acil ateşkes, esirlerin koşulsuz serbest bırakılması ve Gazze’ye engelsiz insani yardıma yol açmasını umduğu” bildirildi.

BM Sözcü Yardımcısı Farhan Haq, günlük basın toplantısında, Hamas lideri Yahya Sinvar’ın İsrail saldırısında hayatını kaybetmesiyle ilgili açıklamada bulundu.

Genel Sekreter’in “bunun acil ateşkes, esirlerin koşulsuz serbest bırakılması ve Gazze’ye engelsiz insani yardıma yol açmasını umduğunu” aktaran Haq, Guterres’in esasen bu tür olaylar hakkında yorum yapmadığını kaydetti.

BM Özel Raportörleri, İsrail’in açlık ve su kısıtlamasıyla Gazze’de soykırım yaptığını belirtti

BM Gıda Hakkı Özel Raportörü Michael Fakhri, BM’nin Güvenli İçme Suyu ve Sanitasyona İlişkin İnsan Haklarıyla İlgili Özel Raportörü Pedro Arrojo-Agudo ve BM Konut Hakkı Özel Raportörü Balakrishnan Rajagopal basın toplantısı düzenledi.

Fakhri, açlığa yol açmanın savaş hukukunun ihlali olduğunu belirterek bunun tek bir gecede gelişmediğini dile getirdi.

Bunun nasıl olduğunu anlamak için siyasal ekonomi, sistematik insan hakları ihlalleri, gıda sistemi, toprağa el koyma ve işgal gibi unsurların incelenmesi gerektiğini kaydeden Fakhri, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) iki İsrailli lider için tutuklama talep etmesinin bir nedeninin de açlığa yol açmaları olduğunu söyledi.

Fakhri, “İsrail bu kadar hızlı bir şekilde Gazze’de 2,3 milyon Filistinliyi nasıl aç bıraktı?” diyerek modern tarihte bu kadar hızlı bir şekilde açlığın ortaya çıktığının daha önce görülmediğini dile getirdi.

Açlığın 7 Ekim 2023’ten sonra başlamadığını, 6 Ekim’de Gazze halkının yüzde 80’inin gıda güvencesizliğiyle mücadele ettiğini ve insani yardıma muhtaç olduğunu belirten Fakhri, Aralık 2023’te ise tüm Gazze halkının açlık noktasına geldiğini ifade etti.

“İsrail Filistin halkına yönelik bir saldırı yürütüyor”

Fakhri, kıtlık alanında çalışmalar yürüten dünyanın en önde gelen uzmanlarıyla konuyu istişare ettiğini söyleyerek onların da daha önce buna benzer bir durumla karşılamadıklarını söylediklerini, durumun Gazze’ye has olduğunu belirttiklerini aktardı.

“Bu, Gazze’de bir savaş değil. Bu, İsrail’in Filistin halkına yönelik bir saldırısı.” diyen Fakhri, esasen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun 2023 BM Genel Kurulu’nda ilhak planını açıkladığını, bugün de bunun gerçekleştiğini söyledi.

Fakhri, “Bu plan, Filistin topraklarını tamamen ilhak etmek için insanları yerinden etmek için açlığı kullanmayı, öldürmeyi, yok etmeyi ve topraklarına el koymayı hedefliyor. Şimdi de ilhak planının Lübnan’a doğru uzandığını görüyoruz.” dedi.

BM Özel Raportörlerinin İsrail’in açlık kullanarak soykırım yaptığı iddialarını yalanlamadığına dikkati çeken Fakhri, aynı şekilde aksi yönde bir iddia ortaya koymadıklarına da işaret etti.

Fakhri, İsrail’in insani yardım tedariki konusunda da söylediklerinin tüm insani yardım örgütleriyle çeliştiğini belirterek ulaşan yardımların da İsrail güçleri tarafından hedef alındığının altını çizdi.

İsrail’in birçok kez açlığa yol açma planını dile getirdiğini ve uyguladığını kaydeden Fakrhi, bunu sadece insani yardımın girişini engelleyerek değil, gıda sistemini de yok ederek yaptıklarını ifade etti.

Fakhri, İsrail’in aynı zamanda tarım alanlarına da el koyduğunu, böylelikle Filistinlilerin karınlarını doyurmalarını engellediğini vurgulayarak “Tüm bu nedenlerden ötürü soykırım diyoruz. İsrail geleceği düşünmeyi de imkansız kılıyor.” vurgusunda bulundu.

“İsrail suyu sessiz bir silah, sessiz bir bomba olarak kullanıyor”

BM Özel Raportörü Arrojo-Agudo da “İsrail suyu sessiz bir silah, sessiz bir bomba olarak kullanıyor.” dedi.

Bu durumun özellikle çocuklar üzerinde büyük etkisi olduğunu kaydeden Arrojo-Agudo, bu şekilde uluslararası yasaların çiğnenmesinin BM ve demokratik bir geleceği tehdit ettiğini söyledi.

Arrojo-Agudo, suyun hayatı yok etmek için kilit bir unsur olduğunu belirterek bunun işgal altındaki Batı Şeria’da da bir strateji olarak kullanıldığını ifade etti.

Bunu sadece bir savaş stratejisi olarak değerlendirmenin mümkün olmadığının altını çizen Arrojo-Agudo, “Bu, bir soykırım.” diye konuştu.

“Gazze’nin bazı bölgelerinde yıkım yüzde 100 boyutuna ulaştı”

BM Özel Raportörü Rajagopal de İsrail’in Gazze’deki yıkımının daha önce modern ihtilafların hiçbirinde görülmemiş düzeyde olduğunu dile getirdi.

Kendisinin 30 yıldır bu alanda çalışmalar yürüttüğünü aktaran Rajagopal, hiçbir ihtilafın Gazze’deki yıkımla karşılaştırılamayacağını kaydetti.

Rajagopal, özellikle kuzeyi olmak üzere Gazze’nin bazı bölgelerinde yıkımın yüzde 100 boyutuna ulaştığına işaret ederek diğer yerlerde ise yüzde 70 düzeyinde yıkım gerçekleştiğini söyledi.

BM Özel Raportörü, “İnsan sormadan edemiyor, bu boyutta yıkımın hedefi ne olabilir?” sorusunu yöneltti.

BM Kalkınma Programının (UNDP) bir raporuna göre, Gazze’de 39 milyon ton atık biriktiğine işaret eden Rajagopal, Gazze’nin yeniden inşasının ise yaklaşık 80 yıl süreceğini dile getirdi.

UNESCO’da, Gazze’deki durumun örgütün faaliyetlerine etkisine ilişkin karar kabul edildi

Paris’te düzenlenen UNESCO 220. Yürütme Kurulu’nda, Gazze Şeridi’ndeki mevcut durumun UNESCO’nun görevleri üzerindeki etkileri ve sonuçlarına ilişkin karar ele alındı.

Kurulda kabul edilen kararda, bölgedeki durumun UNESCO’nun Gazze’ye yönelik Eylem Planı’nın tam olarak uygulanmasını zorlaştırdığına dikkat çekildi.

İsrail’in Gazze’ye yönelik 1 yıldır devam eden saldırılarından önce bölgede 650 bin öğrenci, 22 bin öğretmen ve 815 eğitim kurumu bulunduğu belirtilen kararda, devam eden saldırıların eğitimi ciddi şekilde sekteye uğrattığı ve tüm eğitim kurumlarının kapanmasına neden olduğu kaydedildi.

Türkiye’nin UNESCO Daimi Temsilcisi Büyükelçi Gülnur Aybet, bir yıla aşkın süredir İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının yıkıcı etkilerine tanıklık ettiklerini belirtti.

Aybet, “Süregelen insani felaketi tanımlamak için yeterli kelime yok. Masum sivillere karşı açlık ve kıtlığın bir silah olarak kullanılması ve hastanelerin kasıtlı olarak hedef alınması, merhametsizliğin ve insanlığın yoksunluğunun zirvesini oluşturuyor.” ifadelerini kullandı.

Filistin halkına karşı bu soykırım politikasının yalnızca bir insani kriz değil, aynı zamanda uluslararası güvenlik için ciddi bir tehdit oluşturduğuna dikkati çeken Aybet, “Ancak az önce burada kabul edilen karar, bu gerçeği yansıtmaktan uzak kalıyor ve bütün resmi sunma konusunda yetersiz kalıyor.” diye konuştu.

Aybet, UNESCO’da uzlaşma sağlanmasının çok önemli olduğunu vurgularken, İsrail’in uluslararası hukuku ve insani hukuku açıkça ihlal eden eylemlerine karşı cezalandırıcı ve zorlayıcı önlemler alınmasının da bir o kadar önemli olduğunu ifade etti.

Bölgede barışı yeniden sağlamak için atılacak en acil adımın Gazze’de derhal ve kalıcı bir ateşkesin sağlanması olduğunu belirten Aybet, “Bu kuruluşun ateşkes çağrısında bulunması yetkisi dahilindedir, çünkü ateşkes olmadan, yetki alanımıza giren Gazze için Eylem Planı’nı etkili bir şekilde uygulayamayız.” ifadelerini kullandı.

Aybet, Gazze’ye barış getirmenin tüm insanlığın sorumluluğu olduğunu söyleyerek, “İsrail’i durdurmak için etkin adımlar atmayan uluslararası aktörler, İsrail’in suçlarına ortak olmaktadır.” dedi.

İsrail’e kayıtsız şartsız destek veren birkaç ülkenin hem uluslararası hukuka hem de insanlık vicdanına aykırı olan tutumlarını gözden geçirmesi gerektiğini belirten Aybet, Gazze’ye insani yardımların ulaştırılmasına yönelik tüm engellerin kaldırılmasının elzem olduğunu vurguladı.

Aybet, “Türkiye’nin, UNESCO’nun Gazze özel hesabına katkıda bulunan ilk ülke olmaktan onur duyduğunu belirtmek isteriz. Tüm üye devletleri UNESCO’nun Gazze için Eylem Planı’nı desteklemeye davet ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Filistin Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, UNESCO’nun Gazze hakkındaki kararı kabul etmesinden duyulan memnuniyet ifade edildi.

Açıklamada, bu kararın Filistin’deki kültürel ve eğitim kurumlarına ilişkin iki kararın oy birliğiyle kabul edilmesinin ardından geldiğine dikkat çekilirken, UNESCO tarafından Filistin hakkında kabul edilen bu üç kararın, Filistinlilerin haklarını koruma açısından önemli olduğu vurgulandı.

KAYNAK AA

 

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Hamas, hareketin lideri Yahya Sinvar’ın İsrail saldırısında hayatını kaybettiğini açıkladı

HIZLI YORUM YAP