Cumhurbaşkanı Erdoğan: Çocuklarımızı küresel sapkın akımların esiri yapma çabalarını boşa çıkaracağız
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Çocuklarımızı inancından, kültüründen, ailesinden, benliğinden, cinsiyetinden kopartarak küresel sapkın akımların esiri yapma çabalarını boşa çıkaracağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Çocuklarımızı inancından, kültüründen, ailesinden, benliğinden, cinsiyetinden kopartarak küresel sapkın akımların esiri yapma çabalarını boşa çıkaracağız" dedi.
Ankara
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ulus'taki Sebilürreşad Kültür ve Sanat Merkezi'nin açılışına katıldı.
Konuşmasına salondakileri selamlayarak başlayan Erdoğan, katılımcıların Ramazan-ı Şerif'ini tebrik etti.
Bugün aynı zaman İstiklal Marşı'nın kabulünün 103'üncü yıl dönümü olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak, diye başlayan, 'Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın' diye devam eden ve 'Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal' diye biten İstiklal Marşı'mızın ifade ettiği mananın dünyada bir başka örneği yoktur. Milletimizin yüreğinden sökülüp gelen güçlü bir özgürlük iradesinin yazıya dökülmüş hali olan İstiklal Marşı'mızın şairi Mehmet Akif Ersoy'u rahmetle ve şükranla yad ediyoruz."
Bugünkü buluşmanın da Mehmet Akif Ersoy'un millete ve kültüre armağanı olan bir diğer emanetinin ihyası etrafında yürütülen çalışmalara borçlu olunduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ankara'mızın eski değerlerini bünyesinde barındıran Ulus'taki bu tarihi bina, Sebilürreşad Kültür ve Sanat Merkezine dönüştürülerek ülkemize kazandırılmıştır. Uzun yıllar kendi haline terk edilen bu binayı dergi-müze, sergi salonu ve diğer birimleriyle yeniden kültür-sanat hayatımıza kazandıran tüm Sebilürreşad ekibine teşekkür ediyorum. Bu tür eserlerin ve buralarda yürütülecek faaliyetlerin Ankara'nın taşına, toprağına, havasına nüfuz eden Milli Mücadele ruhunun yeni nesillere aktarılmasında çok önemli görevler yerine getireceğine inanıyorum.
Ruhunu kaybetmiş bir milletin cesetten ibaret kalacağı anlayışıyla, medeniyetimizin, tarihimizin, kültürümüzün köklerine inmeyi gaye edinen her çabayı desteklemek boynumuzun borcudur. Tarihe iz bırakmak demek, dişinizle, tırnağınızla, yüreğinizle, zihninizle vereceğimiz bir büyük mücadeleyi göze almak demektir. Hiçbir aksiyona girmeden, sadece oturduğu yerden yapılanları eleştirerek tarihe mal olmuş kimse göremezsiniz. Geride ister fikri ister fiili ister maddi eser bırakmamış olanların yerinde yeller eseceğini söyleyen gönül sultanlarının bizatihi kendi mirasları bu hakikatin en somut örneğidir."
Evet, Allah korkusunun olmadığı yerde başka hiçbir değerin tesiri kalmayacağını söyleyen Akif'in ne kadar haklı olduğunu yaşadığımız her hadiseyle bir kez daha gördük, görüyoruz. Sebilürreşad sadece İstanbul'un değil aynı zamanda Ankara'nın dergisidir. Milli Mücadele başladığında Sebilürreşad ve Akif hemen Ankara'ya taşınıyor. Sevr Antlaşması imzalandığında Akif'in Kastamonu'da bir camide yaptığı konuşmanın yer aldığı sayı çok büyük ses getiriyordu. Akif bu vaazında şöyle diyor; 'Ey cemaati Müslimin. Milletler topla, tüfekle, zırhlılarla, ordularla, tayyarelerle yıkılmaz. Milletler ancak aralarındaki rabıtalar çözülerek, herkes başının derdine, kendi hevasına, kendi menfaatini temin etmek sevdasına düştüğü zaman yıkılır."
Aradan geçen bir asrı aşkın süreye rağmen Akif'in bu tespitlerinin harfi harfine geçerliliğini koruduğunu söyleyen Erdoğan, "Bu dönemde Sebilürreşad öylesine etkili yayınlar yapıyor ki Büyük Millet Meclisi Dergisi'nin nüshalarını çoğaltarak askere ve millete moral vermesi için diğer şehirlere gönderiliyordu." dedi.
Gazi Mustafa Kemal'in "Manevi cephemizin kuvvetlenmesine Sebilürreşad'ın büyük hizmeti vardır" diyerek Mehmet Akif ve Eşref Edip'e teşekkür ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İstiklal Marşı'mızın ilk yayını da derginin kapağında yer alıyor. Aralıklarla 1966'ya kadar gelen Sebilürreşad'ın 2016'da yeniden yayın hayatına girmesini gecikmiş ama takdire şayan bir vefa örneği olarak değerlendiriyorum. Medeniyet yolculuğumuzun işaret taşlarını yaşatma konusunda daha hassas olmamız gerektiği anlaşılıyor." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, ülkenin dört bir yanında gençler tarafından yürütülen kültür-sanat çalışmalarını, teknoloji faaliyetlerini, fikri-felsefi sohbet denemelerini gördükçe geleceğe olan güveninin arttığını söyledi.
Mehmet Akif'in hayali olan Asım'ın neslini yaşatmak için hep birlikte daha çok çalışılması, daha iyi mücadele edilmesi gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gençlerimizi internet mecralarındaki birtakım platformların sanal dünyalarına hapsederek, sahip oldukları büyük medeniyet birikiminden mahrum bırakmak isteyenlere aradıkları fırsatı vermeyeceğiz. Son dönemde iyice hız kazanan çocuklarımızı inancından, kültüründen, ailesinden, benliğinden hatta cinsiyetinden kopartarak küresel sapkın akımların esiri yapma çabalarını mutlaka boşa çıkaracağız." diye konuştu.
Mehmet Akif'in ömrünü adadığı, çıkardığı yayınlara ismini verdiği, ilhamını aldığı dostdoğru yolun önünü açarak, mücadelelerine devam edeceklerini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yine Akif'in diliyle ifade edecek olursak 'Allah'a dayan sa'ye sarıl, hikmete ram ol. Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.' Gerek Sırat-ı Mustakim'in, gerek Sebilürreşad'ın içinde yazılara, tartışmalara, değerlendirmelere bakıldığında sanki bir asır bu ülkede hiçbir şey değişmemiş hissine kapılabiliyorsunuz. Bu bir yönüyle fikri devamlılığın emaresi olmakla birlikte, bir yönüyle de ülke ve millet olarak hala bazı kör düğümleri çözemediğimizin, aşamadığımızın işaretidir. Üstelik bu kördüğüm sadece teorik düzlem değil, hayat biçimlerimizde de geçerlidir."