Babasından nakledilen böbreği iflas eden kadın, evlilik yıl dönümünde eşinin böbreğiyle hayata tutundu
Ailevi Akdeniz ateşi (FMF) hastalığı nedeniyle böbrek yetmezliği olan Fatma Küçükhurman, 16,5 yıl önce babasından nakledilen böbreğin de iflas etmesinin ardından evlilik yıl dönümünde sağlık çalışanı eşinden alınan böbrekle hayata tutundu.
Ailevi Akdeniz ateşi (FMF) hastalığı nedeniyle böbrek yetmezliği olan Fatma Küçükhurman, 16,5 yıl önce babasından nakledilen böbreğin de iflas etmesinin ardından evlilik yıl dönümünde sağlık çalışanı eşinden alınan böbrekle hayata tutundu.
Kayseri
Babası vefat eden Küçükhurman, eşi, annesi ve 3 çocuğuyla Kayseri'de yaşamını sürdürüyor.
Küçükhurman, AA muhabirine, Mersin'de yaşadıkları dönemde çeşitli şikayetlerle hastaneye başvurduğunu, 8 yaşında FMF tanısı konduğunu söyledi.
Bir süre Ankara'da hastalığına çare aradıklarını ardından Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde tedavi gördüğünü anlatan Küçükhurman, 5 yıl boyunca diyalize girdiğini ve bu dönemde eşiyle tanışıp nişanlandıklarını belirtti.
Küçükhurman, 19 yaşındayken Akdeniz Üniversitesi Hastanesine böbrek nakli için başvurduğunu belirterek, burada babasından nakil yapılan böbrekle 16,5 yıl sağlıklı yaşadığını ifade etti.
İlk böbrek naklinden sonra çocuk sahibi olabileceğini öğrendiğini anlatan Küçükhurman, bir erkek ve kız çocuk sahibi olduğunu söyledi.
Üç yıl sonra "Umut" adını verdiği oğluna hamile kaldığını belirten Küçükhurman, "Üçüncü evladım büyük bir sürpriz oldu. Biraz zorlu bir süreç atlattım, doğumum da sıkıntılı oldu. 31 haftalıkken doğum yaptım. Böbrek değerlerim yükselmeye başladığı için apar topar doğuma aldılar. Diyaliz hayatı da bir kurtuluş yolu ama nakil daha çok kurtuluş yolu." diye konuştu.
Küçükhurman, daha sonra hastalığının ilaç kullanmasına rağmen tekrarladığını dile getirdi.
Küçükhurman, organ nakli konusunda insanların bilinçlenmesi gerektiğini, nakil bekleyen hem büyük hem de küçük yaşta hastalar bulunduğuna dikkati çekti.
Son naklinde en çok da nakil bekleyen küçük çocuklar gördüğünü belirten Küçükhurman, şöyle devam etti:
"Herkesin organını bağışlamasını isterim. Babam bana böbreğini vereceği zaman çok vazgeçirmeye çalışmışlardı ama çok şükür babam kararından vazgeçmedi. Hatta derdi ki 'Bir böbreğim sana ikinci böbreğimin de bana yarısı yetecek olsa yarısı da başkasının hayatını kurtaracak deseler onu bile bağışlarım.' Şu an 4 böbreğim bulunuyor. İkisi kendi ana böbreğim, biri babamın, biri de eşimden aldığım böbreğim. 3'ü işlevini yitirmiş durumda ama eşimden aldığım böbrek şu an görevini yapıyor."