DOLAR

41,0972$% 0,51

EURO

47,6256% 0,57

STERLİN

55,2897£% 0,60

GRAM ALTIN

4.460,24%-0,39

ÇEYREK ALTIN

7.280,00%-0,45

BİTCOİN

4559872฿%0.52997

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul PARÇALI AZ BULUTLU 26°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
admin

admin

27 Ağustos 2025 Çarşamba

İsrail’in kıtlığı dayattığı Gazze’de son 24 saatte 10 kişi daha açlıktan hayatını kaybetti

İsrail’in kıtlığı dayattığı Gazze’de son 24 saatte 10 kişi daha açlıktan hayatını kaybetti
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İsrail’in saldırıları ve ablukası nedeniyle kıtlık yaşanan Gazze Şeridi’nde son 24 saatte 2’si çocuk 10 kişi daha açlıktan yaşamını yitirdi.

Ankara

Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, açlıktan hayatını kaybedenlere ilişkin son bilgiler paylaşıldı.

Açıklamada, son 24 saatte 2’si çocuk 10 Filistinlinin daha açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle yaşamını yitirdiği belirtildi.

Gazze Şeridi’nde 7 Ekim 2023’ten bu yana açlıktan hayatını kaybedenlerin sayısının 119’u çocuk olmak üzere 313’e yükseldiği kaydedildi.

Birleşmiş Milletlerin (BM) desteklediği Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) tarafından yayımlanan son raporda, “15 Ağustos 2025 itibarıyla Gazze kentindeki kıtlığın felaket seviyesi olarak bilinen 5. seviyede olduğunun kanıtlarla doğrulandığı” bildirilmişti.

IPC’nin raporunda “22 ay süren acımasız çatışmaların ardından Gazze Şeridi’nde yarım milyondan fazla insan açlık, yoksulluk ve ölümle karakterize felaket koşullarıyla karşı karşıya.” tespitine yer verilmişti.

Gazze “açlıktan” ölüyor

İsrail’in saldırıları ve insani yardım girişini kısıtlayan sıkı ablukası altındaki Gazze Şeridi, açlığın yayıldığı, su, ilaç, tıbbi gereçler ve hijyen malzemesinin bulunamadığı insani felaketi yaşıyor.

Başta çocuklar olmak üzere, Gazze Şeridi’nde açlık nedeniyle ölümler artıyor. Yerel ve uluslararası çevreler, İsrail’in “açlığı ve susuzluğu silah olarak” kullandığını belirtiyor.

Sivil altyapıyı da tahrip ederek Gazze’nin yüzde 88’ini yıkan İsrail ordusu, sürgün emirleriyle yerinden ettiği Filistinlileri sık sık barındıkları bölgelerde hedef alıyor.

Nüfusu yaklaşık 2,3 milyon olan Gazze’de İsrail’in saldırıları ve sürgün emirleriyle yerinden edilenlerin sayısının 2 milyona ulaştığı, çok sayıda kişinin defalarca yerinden edildiği belirtiliyor.

Temel malzemelerden yoksun şekilde yerinden edilen Filistinliler, derme çatma çadırlarda veya aşırı kalabalıklar içinde hijyen malzemelerinin eksikliğinde lavaboların bile yetersiz olduğu, bulaşıcı hastalıkların yayıldığı okullarda hayatta kalmaya çalışıyor.

İsrail ordusu ise günlük düzenlediği saldırılarla yerinden edilenlerin çadırlarını ve barındığı sivil noktaları bombalıyor.

Son saldırılarda 7 Filistinli yaşamını yitirdi

Hastane kaynakları ve görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusu Gazze Şeridi’nde Filistinlilerin kaldığı çadırlar ve evleri hedef aldı.

Gazze kentindeki Derec Mahallesi’nde bir evin vurulduğu saldırıda 2 kişi öldü, yaralananlar oldu.

Kentin kuzeyindeki Şeyh Rıdvan kabri yakınlarında yer alan ve zorla yerinden edilen Filistinlilerin kaldığı çadırın hedef alındığı saldırıda ise 9 Filistinli yaralandı.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentinin batısındaki Kadisiyye Mülteci Kampı’nda bulunan çadırları da hava saldırısıyla hedef aldı. Saldırıda 2 kişi yaşamını yitirdi.

Han Yunus’un kuzeyindeki Asda bölgesinde Filistinlilerin kaldığı çadırın bombalandığı saldırıda aralarında bir çocuk ile bir genç kızın bulunduğu 3 kişi hayatını kaybetti.

Öte yandan İsrail ordusu 11 Ağustos’tan bu yana Gazze kentinin güneyindeki Zeytun Mahallesi’ne düzenlediği saldırılar kapsamında robot patlayıcılar, topçu atışlarıyla evleri havaya uçurmaya, bölgedekileri zorla yerinden etmeye devam ediyor.

Can kaybı son 24 saatte 76 artarak 62 bin 895’e çıktı

Gazze’deki Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail’in devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.

Son 24 saatte Gazze Şeridi’ndeki hastanelere 76 ölü ve 298 yaralının getirildiği belirtildi.

İsrail ordusunun ateşkesi bozduktan sonra Gazze’de 18 Mart’tan bu yana düzenlediği saldırılarda 11 bin 50 Filistinlinin yaşamını yitirdiği, 46 bin 886 kişinin yaralandığı kaydedildi.

Gazze’de son 24 saatte insani yardım için bekleyenlerin hedef alındığı saldırılarda 18 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 106 kişinin yaralandığı aktarıldı.

İsrail-ABD güdümlü sözde yardım dağıtım noktalarında Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılarda 27 Mayıs’tan bu yana öldürülenlerin sayısının 2 bin 158’e, yaralananların sayısının da 15 bin 843’e ulaştığı kaydedildi.

Filistinli milli atlet, Gazze’de yardım beklerken İsrail saldırısında hayatını kaybetti

Filistinli milli atlet Allam el-Ammur’un aile yakınlarının AA muhabirine verdiği bilgiye göre, genç sporcu ABD merkezli bir yardım dağıtım noktasının yakınında bulunduğu sırada hedef olduğu İsrail saldırısında hayatını kaybetti.

Filistin Atletizm Federasyonundan yapılan açıklamada, Ammur’un, yardım beklerken düzenlenen saldırıda yaşamını yitirmesinden duyulan üzüntü dile getirildi.

Açıklamada, milli sporcunun son olarak Mart 2023’te Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen Batı Asya Gençler Atletizm Şampiyonası’nda 5 bin metrelik koşuda bronz madalya kazandığı hatırlatıldı.

İsrail saldırılarında yüzlerce sporcu öldü

Filistinli kurumların verilerine göre, 7 Ekim 2023’ten beri Gazze’de soykırımını sürdüren İsrail, bugüne kadar en az 673 sporcuyu öldürdü.

Farklı spor dallarından oyuncular, teknik direktörler, yöneticiler, hakemler ve kulüp yönetim kurulu üyeleri de İsrail bombalarının hedefi oldu.

İsrail 67’si çocuk 726 Filistinlinin cenazesini alıkoyuyor

Hamas, “Şehitlerin Naaşlarını Geri Alma Ulusal Günü” münasebetiyle yazılı bir açıklama yayımladı.

Açıklamada, İsrail tarafından uygulanan Filistinlilerin naaşlarını alıkoyma politikasının 7 Ekim 2023’ten bu yana “eşi benzeri görülmemiş” bir boyuta taşındığı vurgulandı.

İsrail’in, bazıları onlarca yıldır olmak üzere 726 Filistinlinin naaşını Rakamlar Mezarlığı’nda ya da morglarda alıkoyduğu kaydedildi. Bu sayının, Gazze Şeridi’nde cenazelerinin durumu bilinmeyen Filistinlileri içermediği aktarıldı.

Cenazelere karşı işlenen bu suç ve ihlallerin, ölülerin haklarını güvence altına alan ve onurlarına saygı gösterilmesini gerektiren tüm uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlali olduğu belirtildi.

İsrail, Filistinlilerin cenazelerini teslim etmeyerek aileleri cezalandırıyor

Cenazelerin alıkonulmasının, Filistinli aileleri cezalandırmayı ve çocuklarının onurlu bir şekilde defnedilmesi hakkından mahrum bırakmayı amaçlayan İsrail baskı sisteminin bir parçası olduğu ifade edildi.

Filistin direniş güçlerinin, son takas sürecinde İsrailli esirlerin cenazelerine karşı tutumlarının insani ve ahlaki değerlerinin gerçekliğini ortaya koyduğu; İsrail hükümetinin ise Filistinlilerin naaşlarına karşı sadist suçlarını sürdürdüğü kaydedildi.

Açıklamada Birleşmiş Milletlere ve insan hakları örgütlerine, “Rakamlar Mezarlığı’ndaki suçuna son vermesi, alıkoyduğu cenazeleri teslim etmesi, Filistin halkının onurlu şekilde cenazelerini defnetme hakkını koruması için İsrail’e ivedilikle baskı yapılması” çağrısında bulunuldu.

Alıkonulan 726 cenazenin 67’si çocuk, 10’u kadın

Filistinli sivil toplum kuruluşu “Şehitlerin Naaşlarını Geri Alma Ulusal Girişimi” tarafından yapılan yazılı açıklamada ise alıkonulan 726 cenazenin 67’sinin çocuk, 10’unun ise kadın olduğu, 256’sının Rakamlar Mezarlığı’nda tutulduğu belirtildi.

Açıklamada, ismi belirtilmeyen bazı İsrail kaynaklarının, “7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’nden en az 1500 cenazenin alıkonulduğunu; bu cenazelerin insanlık dışı şartlarda İsrail ordusuna bağlı Sde Teiman Askeri Üssü’nde tutulduğunu belgelediği” aktarıldı.

İsrail askerlerince öldürülen Filistinlilerin naaşları teslim edilmiyor

İsrail’in 50 yıldan fazladır İsrail askerlerince öldürülen Filistinlilerin naaşlarını alıkoyma; Filistinli aileleri sevdiklerine veda etme ve onları onurlu bir şekilde defnetme gibi en temel haklarından mahrum bırakma politikasını sürdürdüğü ifade edildi.

Cenazelerin alıkonulmasının düzensiz bir askeri uygulama olarak başladığı ancak hızla İsrail hukuk sistemine yerleştiği belirtilen açıklamada, 1967’den bu yana yüzlerce kişinin gizli numaralı Rakamlar Mezarlığı’na defnedildiği, 2004 yılında bu uygulamayı geçici şekilde kısıtlayan bir yönerge yayınlandığı fakat 1945 tarihli İngiliz Acil Durum Yönetmelikleri uyarınca 2015 yılında yeniden yürürlüğe girdiği kaydedildi.

İsrail Yüksel Mahkemesinin alıkoyma için yasal bir dayanak olmadığına ilişkin bir karar aldığı ancak Tel Aviv hükümetinin bu kararın uygulanmasını ertelediği ve 2018’de İsrail Meclisinin Terörle Mücadele Yasası’nda değişiklik yaparak polise cenazeleri alıkoyma yetkisi verdiği aktarıldı.

İsrail makamlarının, İsrail askerleri tarafından öldürülen ya da hapishanede ölen Filistinlilerin cenazelerini, “herhangi bir esir takasında pazarlık konusu yapmak için” alıkoyduğu belirtiliyor. İsrail, ailesine teslim etmediği Filistinlilerin naaşını ise “Rakamlar Mezarlığı” adı verilen ve üzerinde isimler yerine yalnızca sayıların bulunduğu mezarlara defnediyor.

İsrail Yüksek Mahkemesi, Eylül 2019’da İsrail askeri yetkililerine, Filistinli şehitlerin cesetlerini alıkoymak ve onları gelecekte müzakere kartı olarak kullanmak amacıyla geçici olarak defnetme yetkisi veren bir karar çıkarmıştı.

İsrail, Nablus kentine baskın düzenledi, Eski Şehir bölgesini kuşattı

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, Nablus’a baskın gerçekleştiren İsrail askerleri, Eski Şehir bölgesini kuşattı, kente takviye birlikler yönlendirildi.

İsrail ordusu, bölge sakinlerini evlerinden çıkarmaya zorladı; boşaltılan evleri askeri karargaha çevirdi.

Ayrıca İsrail askerleri, kentin bazı mahallelerindeki Filistinlilerin evlerinde arama faaliyetlerine başladı.

İsrail ordusu ayrıca sabah saatlerinde El Halil, Beytullahim, Kalkilya kentlerine baskınlar düzenledi, bazı Filistinlileri gözaltına aldı.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023’ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.

Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te 7 Ekim 2023’ten bu yana gözaltına alınan Filistinlilerin sayısı 18 bin 500’ü geçerken, İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında en az 10 bin 16 kişi hayatını kaybetti.

Filistin: Netanyahu’nun Batı Şeria’daki baskınları ilhak politikasını pekiştiriyor

Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Netanyahu ve bazı bakanlarının 17 yeni yerleşim biriminin onaylanması dolayısıyla Batı Şeria’daki “Binyamin Yerleşimi”nde düzenlenen kutlamalara katılmalarını, baskın olarak nitelendirerek, bunun Filistin topraklarının gasbeden İsraillilerin Filistinlilere yönelik saldırılarını “sürdürmeye teşvik ettiği” vurgulandı.

Açıklamada, Netanyahu’nun törende dile getirdiği “Batı Şeria üzerinde egemenlik kurmaya her zamankinden daha yakınız” sözlerinin, İsrail ordusunu ve bölgedeki yerleşimcileri Filistinlilere yönelik ihlallerini sürdürme konusunda cesaretlendirdiğinin altı çizildi.

Bunun “ilhak politikasının pekiştirilmesi anlamına geldiğini” paylaşan ve kınayan Filistin Dışişleri Bakanlığı ayrıca, uluslararası topluma, “gerekli tedbirleri ve yaptırımları alarak, Filistin halkını ve iki devletli çözümü korumak için ciddi adımlar atma” çağrısında bulundu.

İşgal planını devreye sokan İsrail ordusu, Gazze’nin kuzeyine saldırılarını artırıyor

Gazze’nin kuzeyinde yaşayan 1 milyon Filistinli bir kez daha zorunlu göçle karşı karşıya.

Gazze kentini işgal planını devreye sokan İsrail ordusu, bölgeye havadan ve karadan yoğun saldırılar düzenliyor.

Saldırılar, Gazze’nin kuzeyindeki Cibaliya bölgesi ile Zeytun ve Sabra mahallelerinde yoğunlaşıyor.

İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, 2 ayrı tümenin Cibaliya bölgesi ile Gazze kentinin dış bölgelerinde kara saldırılarını sürdürdüğü belirtildi.

İsrail ordusunun kara saldırıları nedeniyle Gazze’nin kuzeyindeki bazı bölgelerde yaşayan Filistinliler bir kez daha göçe zorlanıyor.

Güvenli yerin olmadığı Gazze’de 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail saldırıları nedeniyle defalarca zorla yerinden edilen Filistinliler oradan oraya savruluyor.

İsrail ordusu, Gazze kentinin “tahliyesinin kaçınılmaz olduğunu” savundu

Gazze Şeridi’nin güneyinde yer alan daracık bölgeye yaklaşık 2,3 milyon Filistinliyi sıkıştırmaya çalışan İsrail ordusu, Gazze kentini işgal ve zorla yerinden etme planını sürdürüyor.

Gazze kenti başta olmak üzere kuzey bölgelerde hava ve kara saldırılarını artıran İsrail ordusu, Filistinlilerin zorla yerinden edilmesine yol açan sözde “tahliye çağrılarını” sürdürüyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Adraee, Amerikan X şirketinin sosyal medya platformunda yaptığı yazılı ve görüntülü açıklamada, Gazze’nin kuzeyindeki Filistinlilerin güney bölgelere göçmesini istedi.

İşgal etmeyi planladıkları Gazze kentinin “tahliyesinin kaçınılmaz olduğunu” ileri süren Adraee, kıtlığı dayattıkları Filistinlilerin “güneye gitmeleri halinde, orada daha fazla yardım alacakları” iddiasında bulundu.

Adraee, Gazze topraklarının yüzde 88’inin işgal ve İsrail’in sözde “tahliye emirleri” altında olmasına rağmen güneydeki bölgelerde, kuzeyden sürgün edilecek 1 milyona yakın Filistinli için yeterli alan bulunduğunu iddia etti.

İsrail, Gazze kentini işgal kararı almıştı

İsrail Güvenlik Kabinesi, 8 Ağustos’ta bölgenin kuzeyindeki Gazze kentinin işgal edilmesine yönelik plana onay vermişti.

Başbakan Binyamin Netanyahu, kabine toplantısı öncesi verdiği bir röportajda, Gazze Şeridi’nin tamamını işgal etmeyi hedeflediklerini söylemişti.

İsrail basınında yer alan haberlerde de ordunun Gazze’nin geri kalanını işgal etme emri aldığı, ancak bu adımın eylül ayından önce hayata geçirilmesinin beklenmediği aktarılmıştı.

Plana göre ilk aşamada yaklaşık 1 milyon Filistinli güneye kaydırılacak, kent kuşatılacak ve yoğun saldırılar sonrası işgal edilecek.

İkinci aşamada ise büyük ölçüde harabeye dönmüş olan Gazze’nin merkezindeki mülteci kamplarının işgali öngörülüyor.

İsrail, 1967’den 2005’e kadar 38 yıl boyunca Gazze Şeridi’ni işgal altında tutmuştu. Bugün yaklaşık 2,3 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridi 18 yıldır ağır bir abluka altında bulunuyor.

KAYNAK AA

 

Devamını Oku

TEKNOFEST Mavi Vatan yarın başlıyor

TEKNOFEST Mavi Vatan yarın başlıyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye’nin denizlerdeki gücünü ve bu alandaki ileri teknolojik yetkinliğini gençlerle buluşturmayı amaçlayan TEKNOFEST Mavi Vatan, İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda 31 Ağustos’a kadar sürecek.

Ankara

Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali TEKNOFEST, “mavi vatan” temasıyla Türkiye’nin denizlerdeki gücünü ve bu alandaki ileri teknolojik yetkinliğini gençlerle buluşturacak.

Milli Teknoloji Hamlesi vizyonunun denizlerdeki yansıması, “TEKNOFEST 2025 kapsamında düzenlenecek “TEKNOFEST Mavi Vatan” ile bu yıl yeni bir boyut kazanacak.

İstanbul Tersanesi Komutanlığı’nda yarın başlayacak ve 31 Ağustos’a kadar etkinlikler, teknoloji ve savunma sanayisi tutkunlarını denizcilik odağında bir araya getirecek. 30 ve 31 Ağustos’ta halkın katılımına da açılacak etkinlikleri, online kayıt yaptıranlar izleyebilecek. Etkinlikte ziyaretler, 09.00-12.00, 12.00-15.00 ve 15.00-18.00 olmak üzere üç ayrı seans halinde gerçekleştirilecek. Her ziyaretçi yalnızca bir seans için giriş hakkına sahip olacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk gün etkinliğe katılması ve bir konuşma yapması bekleniyor.

Denizcilik ve su altı teknolojilerine odaklanacak etkinlikte, İnsansız Su Altı Sistemleri Yarışması, Su Altı Roket Yarışması ve İnsansız Deniz Aracı Yarışması yapılacak.

Bunun yanı sıra TCG Anadolu, TCG İstanbul, TCG Burgazada, TCG Oruçreis, TCG Nusret, TCG Sakarya ve TCG Hızırreis gibi Türk donanmasının öne çıkan gemileri sergilenecek. Sanal gerçeklik alanları, SAT ve SAS Komutanlığı’nın özel gösterileri, “Mavi Vatan Zaman Tüneli” ve çeşitli sergilerle ziyaretçilere renkli bir deneyim sunulacak.

Festival kapsamında Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu, tarihçi yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, Tümamiral Mehmet Emre Sezenler konferans verecek. Milli Uçak Gemisi Forumu gerçekleştirilecek.

Mavi Vatan Makale ve Resim Yarışmaları

Etkinlik kapsamında düzenlenecek Mavi Vatan Makale ve Resim Yarışmaları ise Türkiye’nin deniz yetki alanları, milli güvenlik politikaları ve jeopolitik vizyonunun genç nesiller tarafından anlaşılmasını ve bu konuda bilimsel, eleştirel ve yaratıcı bakış açılarının geliştirilmesini hedefliyor.

Makale yarışması kapsamında lise, lisans ve lisansüstü düzeyindeki katılımcılardan 500 ile 1000 kelime arasında özgün makale hazırlamaları istenecek. Hazırlanan makaleler, sosyal medya platformu NSosyal üzerinden paylaşılacak.

Bu yarışma, lise öğrencilerinde araştırma ve eleştirel düşünme becerilerinin, üniversite düzeyinde ise akademik analiz ve bilimsel yaklaşımın güçlendirilmesini amaçlıyor.

Mavi Vatan Resim Yarışması ise ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin hayal gücü ve ifade yetenekleri resimle geliştirmeyi hedefliyor.

Katılımcılardan, “mavi vatan” temalı özgün bir resim çalışması hazırlamaları isteniyor. Hazırlanan eserler, NSosyal üzerinden paylaşılacak.

TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3 Vakfı) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, NSosyal hesabından yaptığı açıklamada, etkinlik kapsamında dereceye girenler için TCG Sakarya ve TCG Hızırreis denizaltıları ile TCG Savarona gemisine özel gezi düzenleneceğini duyurdu.

“Mavi vatan” muhafızlarından görkemli açılış

TEKNOFEST Mavi Vatan kapsamında, İstanbul Boğazı’nda Türk donanmasının seçkin platformlarının katıldığı görkemli bir geçit töreni gerçekleştirildi.

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde ve Milli Savunma Bakanlığı ev sahipliğinde gerçekleştirilen etkinlik, milli teknoloji heyecanını İstanbul Boğazı’ndan tüm Türkiye’ye taşıdı.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi mirası Savarona yatı ve TCG Anadolu başta olmak üzere toplam 9 gemiden oluşan Türk Deniz Kuvvetlerine ait filonun İstanbul Boğazı’ndaki geçiş törenine vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da İstanbul Boğazı’ndan geçiş yapan Türk donanmasının seçkin gemilerini Dolmabahçe’de selamlarken, NSosyal hesabından “Tarihe altın harflerle kazınan Zafer Haftamızda güçlü ve kudretli donanmamızla Mavi Vatan yolculuğu” açıklamasında bulundu.

KAYNAK AA

 

Devamını Oku

Çanakkale yangınlarının etki alanları uydu fotoğraflarıyla modellendi

Çanakkale yangınlarının etki alanları uydu fotoğraflarıyla modellendi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesince uydu fotoğrafları üzerinde yapılan çalışmada, kentte meydana gelen orman yangınlarının etki alanları bilimsel verilerle istatistiki olarak ortaya konuldu.

Çanakkale

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesince (ÇOMÜ), Avrupa Uzay Ajansından elde edilen uydu fotoğrafları üzerinde yapılan çalışmada, kentte meydana gelen 5 büyük orman yangınının etki alanları, bilimsel verilerle tespit edildi. Bu bilimsel çalışma, yangın sonrası sahada yürütülecek iyileştirme çalışmalarına veri tabanı sağlayacak.

Rektör Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu, Çanakkale’de 15 Temmuz’da Ayvacık’ın Tuzla köyünde, 8-12 Ağustos tarihlerinde Bayramiç, Ezine ve Güzelyalı ve Sarıcaeli’de meydana gelen yangınlar sonrası uydu görüntüleri üzerinden yaptıkları çalışmaya ilişkin AA muhabirine bilgi verdi.

Kuraklık başta olmak üzere çeşitli nedenlerle Çanakkale’yi etkileyen büyük yangınların meydana geldiğini hatırlatan Erenoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Mesleki disiplinimiz gereği bu yangınları, yüksek çözünürlüklü uydu görüntüleri yardımıyla modelleyebiliyoruz. Neyi modelliyoruz? Yayılım etkisini modelliyoruz. Yanma şiddetini, özellikle tarım alanları ile ormanlık alanların etkilenme şiddetini belirleyebiliyoruz. Felaket öncesi dönemlerde bir sınıflandırma yapıyoruz. Yerleşim yeri, şehir yangını, orman yangını, tarım arazisi ya da hiç bir şey olmayan bir arazi… Dolayısıyla koordinat bazında yüksek doğruluklu sonucu elde edebiliyoruz.

Bu çalışmada Avrupa Uzay Ajansından elde ettiğimiz yüksek çözünürlüklü verileri değerlendirdik ve spektral bir indeksleme sonucunda da sınıflandırma gerçekleştirdik. Orman yangınlarımızı, yangının etki alanının sınırlarını göstermek üzere yeşil yanmamış alandan, mor renk çok yüksek şiddetli yanmış alana kadar sınıflandırdık. Bu bize iki önemli çıktı sunuyor. Bir tanesi yangının genişleme ve etki alanını belirliyor. Bir sonraki de yangın sonrası iyileştirme çalışmalarına, hangi bölgede, hangi noktada, hangi bitki örtüsü bundan sonra olmalı şeklinde bir veri tabanı sağlıyor.”

“Yangının ne denli şiddetli olduğunu, canlı ve bitki ekosistemine etkisini çalıştık”

Prof. Dr. Erenoğlu, Gelibolu Ilgardere ve çevresinde yaşanan yangınları da benzer bir modelle ortaya koyduklarını belirterek, “Yangının ne denli şiddetli olduğunu, canlı ve bitki ekosistemine etkisini çalıştık. Özellikle Tarihi Alan’da bir yangın felaketi ne yazık ki yaşamış olduk. Bu veriler yüksek doğruluklu veriler. Hızlı bir şekilde elde edebiliyoruz. Yüksek teknolojiyi kullanabiliyoruz. Bu verileri, coğrafi sistem veri tabanına dahil ederek sürdürülebilir önlemlerin alınmasını sağlayacağız.” diye konuştu.

Gelibolu Yarımadası Tarihi Alan’ın, özel bir alan olduğunu, bu nedenle çalışmalarında bu bölgeye odaklandıklarını aktaran Erenoğlu, şunları kaydetti:

“Burada 6 farklı indeksi çalıştık. Renk skalalarını, yanmamış alandan çok yüksek yanma şiddeti alanına kadar görebiliyoruz. Elde ettiğimiz verilerle istatistiksel sonuç elde ettik. Çalışma alanımızı Sentinel 2 uydu görüntüleriyle, yanmamış alandan çok yüksek yanma şiddeti alanına kadar modellemiş olduk. Gelibolu’da çalışma alanımız içinde kalan 4 bin 128 hektarlık alanı çalıştık. Bu alanın yüzde 90,46’sının yangın felaketinden etkilendiğini bilimsel verilerle istatistiki olarak ortaya koymuş olduk.”

Sürdürülebilir önlemlerin, yangından etkilenen bölgelerin rehabilitasyonu, yeniden ağaçlandırılması, bundan sonra hangi ağaç türlerinin dikileceğinin bilimsel olarak belirlenmesi olduğunu ifade eden Erenoğlu, özellikle peyzaj mimarlığı ve ziraat fakültesinden akademisyenlerle bir çalışma grubu oluşturup, sahada alana özgü bir çalışma yapacaklarını anlattı.

Orman yangınlarının etkileri çalıştayda ele alınacak

Çanakkale Valisi Ömer Toraman’ın koordinatörlüğünde bir çalışma başlattıklarına değinen Erenoğlu, 4 Eylül’de yangının etkilerinin tartışılacağı bir çalıştay düzenleyeceklerini söyledi.

Bu çalıştayda üniversiteden akademisyenler ve bilim insanlarının 10 farklı temada orman yangılarının etkilerini alan bazında anlatacağını ve çalıştay sonuç raporunun hazırlanacağını aktaran Erenoğlu, “Orman yangınlarının flora ve faunaya, tarım alanlarına etkisi, iklim değişimi ve meteorolojinin bu yangınların genişlemesine etkisi, insan elinin etkisi bilimsel olarak tartışılacak.” diye konuştu.

Çanakkale Merkez Sarıcaeli’nde 937, Bayramiç’te 2 bin 336, Dardanos, Güzelyalı, İntepe’de 1213, Ezine’de 224, Gelibolu’da 4 bin 128 hektar alan yangından etkilenmişti.

KAYNAK AA

 

Devamını Oku

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından “Çelik Kubbe” paylaşımı

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından “Çelik Kubbe” paylaşımı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İletişim Başkanlığı, “Kara, deniz, hava ve uzay alanındaki milli başarılar, Türkiye’nin savunma sanayisinde attığı adımların ve Milli Teknoloji Hamlesi’nin en somut göstergelerinden biri olan Çelik Kubbe ile taçlanmaktadır.” açıklamasında bulundu.

Ankara

İletişim Başkanlığının NSosyal hesabından yapılan paylaşımda, Türkiye’nin, köklü devlet geleneğinden aldığı ilhamla savunma sanayisinde tarihi bir dönüşüm gerçekleştirdiği belirtildi.

Bir zamanlar dışa bağımlı olunan alanlarda bugün kendi teknolojisini üreten, geliştiren ve ihraç eden bir ülke konumuna ulaşıldığı vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Kara, deniz, hava ve uzay alanındaki milli başarılar; güvenliğimizin teminatı olurken, Türkiye’nin küresel ölçekteki gücünü de pekiştirmektedir. Bu başarı, Türkiye’nin savunma sanayisinde attığı adımların ve Milli Teknoloji Hamlesinin en somut göstergelerinden biri olan Çelik Kubbe ile taçlanmaktadır.”

KAYNAK AA

 

Devamını Oku

Bebeklerin ölümüne ilişkin ATK raporları “Yenidoğan çetesi” davası dosyasına girdi

Bebeklerin ölümüne ilişkin ATK raporları “Yenidoğan çetesi” davası dosyasına girdi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İstanbul’da bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları öne sürülen 57 sanığın yargılandığı davada, hazırlanan Adli Tıp Kurumu (ATK) raporları dava dosyasında yer aldı.

İstanbul

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin talebinin ardından Adli Tıp Kurumu tarafından 10 maktul bebek için ölüm sebepleri, tanı ve teşhisler ile uygulanan işlemlerin doğruluğu, tıbbi uygulama hataları ve dosyadaki sanıkların ölümlerde kusurlarının olup olmadığına ilişkin ayrı ayrı rapor hazırlandı.

“Tokluoğlu”, “Alkari”, “Helvacı”, “Kadan”, “Karaduman”, “Karakoç”, “Kaya”, “Opara”, “Serdarova” ve “Süleymanoğlu” soyadlarına sahip ve aralarında henüz adı dahi konmamış maktul bebeklere ilişkin detaylı raporlar Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.

Bebek Süleymanoğlu hakkında hazırlanan raporda, ekstremite ve kalp anomalileriyle doğduğu, ölümünün konjenital kalp hastalığı ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana geldiğinin kabulü gerektiği, bebeğin oksijen saturasyonu değerlerinin yüzde 85 civarlarında tutulması gerekirken sürekli yüzde 93-95 arasında seyrettiği, oksijen yönetiminin uygun yapılmadığı tespitine yer verildi.

Raporda, bebeğin yatışının 4. gününde besin ihtiyacını karşılayacak şekilde hazırlanan ve damar yoluyla verilen karışıma başlanması gerekirken bunun yapılmadığı bildirildi.

EKO raporunda konjenital kalp cerrahisi de yapılabilen, multidisipliner branşları olan merkeze sevk edilmesi gereken bebeğin, bu yapılmadığı gibi yeniden kardiyoloji konsültasyonu istenildiğine ilişkin herhangi bir tıbbi belge bulunmadığına dikkati çekilen raporda, bu bebeğin 2 Temmuz 2023’ten itibaren hayatla bağdaşmayacak şekilde kilo alımı olduğu vurgulandı.

İdrar çıkışı azalan ve böbrek yetmezliği tablosu görülen bebeğe potasyum içeren sıvıların verilmeye devam edildiği, ciddi böbrek yetmezliği bulguları olan bebeğin günde en az 2 kez böbrek fonksiyon testlerinin kontrol edilmesi gerektiği, bebeğe sadece 2 ve 6 Temmuz’da laboratuvar tetkikleri yapıldığı aktarılan raporda diyalize geç kalındığının altını çizildi.

Yatışının 21. gününde kilosunun 2 katına çıkan bebeğin böbrek yetmezliği tablosuna bağlı sıvı yönetiminin kötü olması nedeniyle yaşamla bağdaşmayacak şekilde kilo aldığının değerlendirildiği kaydedilen raporda, “tespiti yapılan ve tıbben uygun olmayan uygulamalar ve ihmallerle bebeğin ölümü arasında illiyet bağının bulunduğu” belirtildi.

Raporda, “Uygun bakım, takip ve tedavisinin sağlanmamış olması nedeniyle bebeğin primer bakımından sorumlu olan Dr. Dursun Eryılmaz’la yapılan sözleşmeyle yenidoğan yoğun bakım sorumluluğunu üstlenen, kardiyovasküler cerrahi merkezi bulunan bir hastaneye sevk sürecini iptal eden Dr. İlker Gönen’in tıbben sorumlu olduğu” ifade edildi.

Tüm dosya dikkate alındığında 3. düzey yoğun bakım şartlarını taşımadığı halde bu düzeyde gibi gösterilerek, yenidoğan bebeklerin yatırılmasını sağlayıp uygun olmayan koşullarda yürütülen takip ve tedavi sürecini organize eden Uzm. Dr. Fırat Sarı’nın da tıbben sorumlu olduğuna işaret edilen raporda, hastanenin yenidoğan yoğun bakım servisinin işletmesiyle ilgili denetim yükümlüğünün yerine getirilmemesinin Özel Bağcılar Medilife Hastanesi’nin yönetiminin organizasyon hatasından kaynaklı olduğu bildirildi.

KAYNAK AA

Devamını Oku