42,5127$% 0.11
49,3189€% -0.09
56,3738£% -0.01
5.718,81%0,77
9.458,00%0,86
3874023฿%0.11412
02:00
27 Kasım 2025 Perşembe
Japonya, ABD Başkanı Donald Trump’ın, Japonya Başbakanı Takaiçi Sanae’ye “Tayvan konusunda Çin’i kışkırtmaması konusunda tavsiyede bulunduğu iddialarını yalanladı.
Devlet televizyonu NHK’nin haberine göre, Japonya Kabine Baş Sekteri Minoru Kihara, The Wall Street Journal (WSJ) gazetesinin iddialarını reddetti.
Trump’ın Takaiçi’ye böyle bir tavsiyede bulunmadığını ifade eden Minoru, ayrıca Japon hükümetinin iddiaları ortaya atan WSJ’ye şikayette bulunduğunu açıkladı.
WSJ gazetesi konuya ilişkin bilgi sahibi kaynaklara dayandırdığı haberinde, Trump’ın Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile yaklaşık 30 dakika telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini yazdı.
Kaynaklar, bu görüşmenin ardından Trump’ın Takaiçi’ye de telefon ederek, “Tayvan konusunda Çin’i kışkırtmaması” yönünde tavsiyede bulunduğunu ileri sürdü.
İddialara göre Trump, Takaiçi’ye “Tayvan’a yönelik yorumlarında tonunu yumuşatmasını” önerdi.
Japonya Başbakanı Takaiçi Sanae’nin 7 Kasım’da Japon Parlamentosu Diet’teki oturumda, Tayvan Boğazı’na yönelik müdahaleyi “ülkesinin varlığını tehdit eden durum” olarak göreceğine ve askeri güç kullanabileceğine ilişkin sözleri, bölgeyi topraklarının parçası gören Çin’in tepkisine yol açmıştı.
Takaiçi’nin sözleriyle ilk kez bir Japon Başbakanı, Tayvan’ın işgali halinde Japonya’nın askeri şekilde dahil olacağına ilişkin açık beyanda bulunarak ülkenin bu konuda benimsediği “stratejik belirsizlik” politikasından farklı tavır sergilemişti.
Japon Başbakan, tepkiler üzerine Tayvan’a ilişkin sözlerinin varsayımsal olduğunu, gelecekte bu tür yorumlardan kaçınacağını belirtmiş ancak sözlerini geri almayı reddetmişti.
Pekin yönetimi, Japonya’nın Pekin Büyükelçisi Kenji Kanasugi’yi, konuyla ilgili Çin Dışişleri Bakanlığına çağırarak protesto notası vermişti.
Çin Dışişleri Bakanlığı, Japonya’da güvenlik koşullarının uygun olmadığı gerekçesiyle seyahat uyarısı, Çin Eğitim Bakanlığı da eğitim uyarısı yayımlamıştı.
Çin, Fukuşima’daki radyoaktif atık suyun okyanusa boşaltılmaya başlanmasının ardından Japonya’dan ithal deniz ürünlerine getirdiği yasağı da yeniden uygulamaya koymuştu.
Çin, Japonya ve Güney Kore arasındaki üçlü işbirliği kapsamında, 24 Kasım’da Çin’in Makau Özel İdari Bölgesi’nde yapılması planlanan Kültür Bakanları Toplantısı iptal edilmişti.
Pekin yönetimi, Başbakan Li Çiang’ın Güney Afrika’daki G20 Zirvesi’nde, Japon mevkidaşı Takaiçi ile görüşmeyeceğini açıklamıştı.
KAYNAK AA
Kremlin Sarayından yapılan açıklamaya göre, Putin, Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te düzenlenen Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (KGAÖ) Zirvesi’nin ardından basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda gündemdeki konuları değerlendiren Putin, ABD yönetiminin Ukrayna krizinin çözümüne ilişkin hazırladığı “barış planına” değindi.
Putin, bu planın oluşturulması öncesi süreç hakkında bilgi vererek, “Plan taslakları ortada yoktu. Sadece istişare edilmesi ve formüle edilmesi teklif edilen bir takım soru vardı. Alaska zirvesi öncesi bu konuları Amerikan müzakerecilerle istişare ettik. Bundan sonra 28 maddelik olası anlaşma listesi oluşturuldu. Bu bize belirli kanallar üzerinden iletildi. Bunu inceledik.” ifadelerini kullandı.
Bunun ardından İsviçre’nin Cenevre kentinde ABD ile Ukrayna arasında planla ilgili müzakerelerin yapıldığını dile getiren Putin, şöyle konuştu:
“Bu görüşmelerde müzakereciler, kendi aralarında tüm bu 28 maddenin 4 bileşene bölünmesi gerektiği konusunda karar aldı. Tüm bunlar bize iletildi. Genel olarak, bunun olası anlaşmalar için temel olabileceğini düşünüyoruz. Amerikan tarafının, Anchorage Zirvesi öncesi ve sonrası pozisyonumuzun bazı hususları dikkate aldığını görüyoruz. Bazı hususları oturum konuşmamız lazım.”
Avrupa’ya saldırma niyetinde olmadıklarını ifade eden Putin, “Bu komik bir şey. Biz hiçbir zaman bunu yapmak istemedik. Ancak bunu bizden duymak istiyorlarsa, bunu kayda geçirelim o halde. Bu, tamamıyla yalan. Belki de bu, Avrupa’nın ortak güvenliği açısında önemli. O halde oturup tüm bunları ciddi şekilde istişare etmemiz lazım. Çünkü her kelimenin önemi var.” dedi.
Vladimir Putin, gelecek haftanın ilk yarısında Amerikan temsilcilerinin Moskova’ya geleceğini ve planla ilgili tüm konular hakkında görüşmeler yapacaklarını bildirdi.
ABD ile stratejik istikrarla ilgili konuları ele almaya hazır olduklarını dile getiren Putin, plan taslaklarının birinde “Amerikan ortaklarımızla stratejik istikrarla ilgili konuların çözülmesi gerektiği” yönünde ifadeler yer aldığını aktardı.
Putin, daha önce Rus Güvenlik Konseyi üyelerine nükleer denemelerin hazırlıkları için gerekli çalışmaların yapılması talimatı verdiğine dikkati çekerek, “Bu konuda da birlikte çalışmak için teklif geldi. Amerikan yönetimiyle güvenlik istikrarla ilgili tüm konular üzerinde birlikte çalışmaya hazırız. Haftaya bu konu Amerikan temsilcileriyle ele alabiliriz. Ancak durumun her türlü yönde gelişmesine hazır olmalıyız.” diye konuştu.
Rusya ile ABD arasında Ukrayna ile ilgili Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) başkenti Abu Dabi’de planla ilgili görüşmelerin yapıldığı yönündeki iddiaları da değerlendiren Putin, Abu Dabi’de Rus ve Ukraynalı özel servis temsilcileri arasında müzakerelerin yapıldığı bilgisini paylaştı. Putin, şunları kaydetti:
“Rus ve Ukrayna özel servisleri, zor dönemlerde bile her zaman irtibat halinde idi. Şimdi de temas halinde. Onlar, insancıl konuların çözümü özellikle de esir asker takası ile ilgileniyor. Abu Dabi’de platforma da aktif şekilde bunun için kullanılıyor. Ukrayna tarafının talebi üzerine böyle bir görüşme oldu. Bu görüşmeye ABD yönetimi temsilcisi de geldi. Bu bizim için beklenmeyen bir durumdu. O, Rus temsilciyle de temas kurdu.”
Vladimir Putin, BAE yönetimine bu tür görüşmeleri organize etmesinden dolayı minnettar olduklarını söyledi.
Batı basınında, ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Kremlin Dış Politika Danışmanı Yuriy Uşakov arasında 14 Ekim’de yapılan telefon görüşmesinin sızmasını değerlendiren Putin, “Bu yalan veya gerçek olabilir. Yasalarımıza göre bu bir suçtur aslında.” değerlendirmesinde bulundu.
Witkoff’un Rus meslektaşlarına nazik davranmakla suçlandığına dikkati çeken Putin, şöyle devam etti:
“Rusya ile ABD arasında bu konularla ilgili herhangi bir sıkıntılı durum oluşmadı. ABD, Rus petrol şirketlerine yaptırım kararı aldı. Bunun gerekçesi ne? Ne olduğunu anlamadım bile. Bu nedenle Witkoff’un Rus meslektaşlarına nazik davranmakla suçlanması anlamsız. Herkes kendi tarafının çıkarlarını savunuyor. Witkoff da Amerikan pozisyonu ve çıkarları savunuyor. Yaptırımlar, ilişkileri zedeliyor.”
Putin, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un, ABD’li mevkidaşı Marco Rubio ile görüşmesinin ardından “gözden düştüğüne” yönelik iddiaların “yalan” olduğunu vurgulayarak, “Onun kendi programı var. Bana programıyla ilgili bilgi verdi. O, Amerikan meslektaşlarıyla görüşmek için hazırlanıyor.” ifadelerini kullandı.
“Donbas toprak sorunun ne zaman çözüleceği” yönündeki soruyu yanıtlayan Putin, “Ukrayna birlikleri, konuşlandıkları topraklardan çekildiğinde ancak çatışmalar sona erecek. Eğer onlar çekilmezse, hedeflerimize silah aracılığıyla ulaşacağız.” dedi.
Rus ordusunun Ukrayna’da cephede tüm yönlerde ilerlediğini anlatan Putin, Donetsk bölgesindeki Krasnormayesk (Pokrosvk) ve Dimitrov (Mirnograd) kentlerinin Rus ordusunca kuşatıldığını belirtti. Putin, “Krasnormayesk’in yüzde 70’i Rus güçlerinin kontrolünde. Ele geçirilen toprak hacminin her geçen ay artıyor.” şeklinde konuştu.
Putin, Ukrayna ordusunun büyük kayıplar verdiğine ve savunma kabiliyetini yitirdiğine işaret ederek, “Ukrayna, ekimde 47 bin askerini kaybetti.” ifadesini kullandı.
Ukrayna’da çok sayıda insanın Rusya ile uzun vadeli ilişkiler kurmak istediğini belirten Putin, “Elbette Ukrayna ile bir noktada anlaşmaya varmak istiyoruz ancak bu şu anda hukuken imkansız. Onlara göre isteyen, uygun durumdaki herhangi birisi müzakere yapabilir. Bizim ise vardığımız kararların, ana uluslararası oyuncular tarafından tanınmasına ihtiyacımız var.” dedi.
Ukrayna yönetiminin savaş dönemi devlet başkanı seçimlerini yapmayarak stratejik bir hata yaptığı değerlendirmesinde bulunan Putin, “Ukrayna yönetimiyle anlaşmalara imza atmanın anlamı yok. Yönetimleri başkanlığa aday olmaktan korkarak temel ve stratejik bir hata yaptı ve başkanlığın meşru statüsünü kaybettiler.” diye konuştu.
Batılı ülkelerdeki bazı kişilerin “son Ukraynalı’ya kadar” savaşın sürmesini istediğini söyleyen Putin, “Bunu, Kiev yönetimiyle birlikte para çalmaya devam etmek isteyenler teşvik ediyor.” şeklindeki değerlendirmesini paylaştı.
Avrupa Birliğinin (AB) dondurulmuş Rus varlıklarına el koyma planlarına ilişkin de konuşan Putin, Rus hükümetinin söz konusu adıma verilecek yanıtı hazırladığını dile getirdi.
KAYNAK AA
Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, yarın sağanak ve gök gürültülü sağanağın, öğle saatlerinden itibaren etkisini artırarak İzmir ve Aydın kıyıları ile Edremit Körfezi’nde kuvvetli ve yer yer çok kuvvetli olacağı tahmin ediliyor.
Cumartesi öğle saatlerine kadar etkisini sürdürmesi beklenen yağış nedeniyle oluşabilecek ani sel, su baskını, yıldırım, hortum, yerel dolu, kuvvetli rüzgar ve fırtına ile ulaşımda aksamalara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekiyor.
KAYNAK AA
Bakan Tunç, NSosyal hesabından yaptığı açıklamada, 25 Kasım’da kamuoyuna duyurulan, 3 zanlının gözaltına alındığı İstanbul merkezli soruşturmaya ilişkin bazı mecralarda yer alan haberler hakkında kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacının doğduğunu bildirdi.
Soruşturmanın sürdüğünü aktaran Tunç, şunları kaydetti:
“Soruşturmada, şüphelilerin Türkiye’de bir GSM operatörü üzerinden hat temin ederek sahte profiller oluşturdukları ve aramalar gerçekleştirdikleri, bu hatların daha sonra yurt dışına çıkarılarak casus yazılım destekli bilgi toplama amacıyla kullanıldığı, birbirleriyle irtibatlı hareket eden şüpheliler arasında Birleşik Arap Emirlikleri vatandaşı herhangi bir kişinin bulunmadığı ve bu ülke ile bağlantısının tespit edilmediği belirlenmiştir. Soruşturma titizlikle yürütülmektedir.”
KAYNAK AA
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İl Emniyet Müdürlüğü’nde düzenlediği basın toplantısında, uyuşturucu ile mücadele kapsamında Antalya’da sabah saatlerinde büyük bir operasyon gerçekleştirdiklerini söyledi.
Operasyonun hazırlık sürecinde mahalle ve sokaklarda “torbacı” diye tabir edilen uyuşturucu madde satışı yapan şahıslara yönelik çok yönlü bir teknik ve takip çalışması yaptıklarını belirten Yerlikaya, yaklaşık 4 ay süren bu çalışma sonucunda şüphelilerin irtibatları ve eylem biçimlerini ayrıntılı bir şekilde tespit ettiklerini kaydetti.
Bilgi ve belgeler doğrultusunda Antalya merkezli 17 ilde geniş kapsamlı operasyon düzenlediklerini vurgulayan Yerlikaya, “Narkokapan Antalya-2 operasyonumuza 609 ekip, 2 bin 753 polis, 1 helikopter, 2 İHA, 3 drone, 1 deniz aracı ve 35 özel eğitimli narkotik dedektör köpeği katıldı. Çok sayıda adrese eş zamanlı baskın düzenlendi ve 458 şahsı gözaltına aldık. Operasyonumuz devam ediyor.” dedi.

Uyuşturucuya karşı savaş açtıklarının altını çizen Yerlikaya, “Göreve geldiğimden bu yana kahraman polislerimizin, jandarmamızın, sahil güvenliğimizin düzenlediği operasyonlar sonucu 93 bin 279 zehir tacirini tutukladık. 225 ton uyuşturucu madde, 260 milyon adet uyuşturucu hap ve yaklaşık 18 ton ara kimyasal ele geçirdik. Organize suç örgütlerine yönelik yürüttüğümüz operasyonlar sonucunda 345 narkotik organize suç örgütünü çökerttik.” diye konuştu.
Avrupa’da uyuşturucu suç trendleri artarken Türkiye’nin bu eğilimi tersine çeviren çok az sayıda ülkelerden olduğuna dikkati çeken Yerlikaya, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin verilerine göre 15-64 yaş aralığında hayatının bir döneminde uyuşturucu madde kullandığını beyan edenler Avrupa’da yüzde 29’a kadar çıkmışken Türkiye’de bu oran yalnızca yüzde 3.1’dir. 2025 Avrupa Uyuşturucu Raporu’nda bir milyon nüfusa düşen ‘uyuşturucuya bağlı ölüm oranı’ Avrupa’da 24.7 iken, ülkemizde 5.1’dir. Bu rakamlar yürüttüğümüz mücadelemizin somut sonuçlar verdiğini gösteriyor.”

“Bir tek evladımızın bile bu bataklığa sürüklenmesini asla kabul etmiyoruz.” ifadesini kullanan Yerlikaya, şunları kaydetti:
“Bir tek insanımızın dahi uyuşturucuya bağlı olarak hayatını kaybetmesine razı değiliz. Biz durmadan bu mücadeleye devam edeceğiz. Operasyonlarımızla onlara nefes aldırmayacağız. Uyuşturucu meselesi, bir güvenlik sorunu olmanın ötesinde, toplumsal dokuyu da tahrip eden ağır bir sosyal yaradır. Bu amaçla uyuşturucu ile mücadeleyi, sadece bireyi koruma çabası olarak görmüyoruz. Bir aileyi, mahalleyi, toplumu ayakta tutma mücadelesi olarak değerlendiriyoruz. Bir kişiyi bu illetten kurtardığımızda, bir aileyi de dağılmaktan korumuş oluyoruz.”
Mücadelenin sadece sahadaki operasyonlarla sınırlı olmadığına işaret eden Yerlikaya, arzı ortadan kaldırmak kadar talebi de yok etmenin bu mücadelenin ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade etti.

Yerlikaya, bu nedenle rehabilitasyon, eğitim ve toplumsal farkındalık çalışmalarına büyük önem verdiklerini aktararak, bilinçlenmeyle insanların bu illete karşı daha dirençli hale gelmesini arzuladıklarını vurguladı.
Uyuşturucunun insanlığın en büyük düşmanı olduğunu ve buna cüret eden zehir tacirleriyle mücadele etmeye devam edeceklerinin altını çizen Yerlikaya, operasyonda emeği geçenlere teşekkür etti.
KAYNAK AA